
Mesut BALTA
Şırnak’ta Su Umudu: Geleceğe Yönelik Ortak Bir Vizyon Şart
Dünyada su krizi artık bir ihtimal değil, yaşanmakta olan bir gerçekliktir. Küresel ısınma, azalan yer altı su rezervleri ve artan nüfus baskısı, suya erişimi stratejik ve yaşamsal bir meseleye dönüştürüyor. Bu gelişmeler, özellikle şehirler için uzun vadeli, sürdürülebilir su politikalarının bir an önce oluşturulmasını zorunlu kılıyor.
Şırnak özelinde incelediğimizde, şehir merkezinin içme suyu ihtiyacı yıllardır Hilal Beldesi’ndeki Mijin Yeraltı Suyu ile karşılanmaktadır. 1980’li yılların sonunda Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan araştırmalarda bu kaynak, dönemin şartlarına göre 50 yıllık ihtiyacı karşılayacak kapasitede görülmüş ve resmî raporlara yansımıştır. Ancak bu raporun üzerinden yaklaşık 35 yıl geçtiği düşünüldüğünde, geriye yalnızca 15 yıllık bir kullanım süresi kaldığı anlaşılmaktadır. Özellikle son haftalarda Şırnak Belediyesi’nin su tasarrufu çağrıları ve Mijin’in debisinde yaşanan %50’ye varan düşüş, tehlike çanlarının çaldığını net şekilde ortaya koymaktadır.
Kriz Yalnızca Merkezle Sınırlı Değil
Su sorunu yalnızca Şırnak şehir merkeziyle sınırlı değil. Güçlükonak, Fındık, Kumçatı ve Cizre gibi ilçelerde de benzer sıkıntılar yaşanmakta. Bu durum, Şırnak genelinde su krizinin mikro ölçekte değil, makro düzeyde bölgesel bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini göstermektedir. Kapsayıcı, uzun vadeli ve kolektif bir vizyon şarttır.
Çözümün Adresi: Ilısu Barajı
Şırnak, aslında zengin su kaynaklarına sahip bir il. Bu kaynakların başında ise Ilısu Barajı gelmektedir. Devletin büyük yatırımlarından biri olan Ilısu, hem debi hem de süreklilik açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin, içme suyu ihtiyacını karşılayacak şekilde yapılandırılması mümkündür.
Şırnak genelindeki tüm belediyelerin bir araya gelerek oluşturacağı bir su birliği, Ilısu’dan elde edilecek içme suyunun modern arıtma sistemleriyle tüm yerleşimlere ulaştırılmasını sağlayabilir. Bu büyük proje, sadece bugünü değil, önümüzdeki 50 yılı da garanti altına alacak bir adım olacaktır.
Güneş Enerjisiyle Suyun Taşınması: Tasarruf ve Sürdürülebilirlik
Bu tür büyük ölçekli su projelerinde en önemli unsurlardan biri enerji maliyetidir. Barajdan yüksek rakımlara su taşımak büyük miktarda elektrik enerjisi gerektirir. Ancak Şırnak’ın yüksek güneşlenme süresi göz önünde bulundurulduğunda, bu taşıma işleminin güneş enerjisiyle çalışan pompa sistemleriyle yapılması mümkündür.
Bu teknoloji sayesinde, iletim sistemleri daha düşük maliyetli, çevre dostu ve sürdürülebilir hale gelir. Güneş panelleri ile desteklenen bu yapı, Şırnak’ın hem enerji bağımsızlığını artırır hem de işletme giderlerini uzun vadede önemli ölçüde azaltır.
Finansman Kaynakları ve Ortaklıklar
Projenin hayata geçirilmesi için İller Bankası kredileri, Avrupa Birliği fonları ve geri ödemeli kalkınma kredileri önemli finansal kaynaklar olabilir. Yerel belediyelerin birlikte hareket ederek oluşturacağı bir koordinasyon yapısı, bu kaynaklara erişimi kolaylaştırır ve projenin etkinliğini artırır.
Bölgesel İşbirliği ile Yeni Bir Başlangıç
Bu proje yalnızca bir altyapı yatırımı değildir. Aynı zamanda Şırnak’ın bütüncül kalkınma sürecine atılacak ilk güçlü adım olacaktır. Su gibi yaşamsal bir konuda kurulacak işbirliği, ulaşım, sanayi, tarım ve şehircilik gibi diğer alanlarda da ortak vizyonun temelini oluşturur.
Toplumsal İlgi ve Katılım Güçlü
Şırnak kamuoyu, su sorununun ciddiyetinin farkında ve çözüm yönünde büyük bir beklenti içindedir. Bu toplumsal farkındalık, yerel yönetimlerin omuzlarındaki sorumluluğu daha da artırmaktadır. Şırnak merkez öncülüğünde, tüm ilçe ve beldelerin katılımıyla atılacak adımlar, kentin geleceği için hayati öneme sahiptir.
Su sadece bir kaynak değil; yaşamın ta kendisidir.
Bugünden atılacak ortak adımlar, Şırnak’ın geleceğini güvence altına alacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.