TOPLUMLARIN FELAKETİ LİYAKATSİZLİKLE BAŞLAR

Bir toplumun en mühim değer yargısı liyakattir. Liyakat bir kelime olmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Nitekim Resulullah Efendimiz (sas) ‘işi ehline veriniz’ diye liyakati esas almış ve bu minvalde tembihte bulunmuştur. Özellikle liyakat; Ekâbir kesimin vicdanı, toplumun düzeni, kamuoyunun da adalet terazisidir. Bu ulviyet yoksa en kutsal değer olan ‘adalette’ olmaz. Adalet olmayınca güven, itibar, refahta olmaz. Zaten toplum olarak yaşadığımız sorunların temelinde liyakatsizlik bulunmaktadır. Şırnak’ta ise evveliyatta ‘liyakat esas olduğundan’ onca zorluk ve imkânsızlıklara rağmen huzur vardı, bereket vardı, saygı vardı. Ahali halinden memnun ve bahtiyardı. Dayanışmayı, paylaşmayı, paylaştıkça da huzur bulmayı hep o zamanlarda öğrendik. Zira vicdan ile karar veren ve adaletle hareket eden büyüklerimiz vardı. Maalesef liyakat önemini yitirince, ‘ayaklar baş oluverdi’. Sorunlar çoğaldı, huzursuzluk her yere sirayet etti. Menfaat ve rant, kanser hücresi gibi toplumu sarmaladı. Evet bazıları mutmain oldu ancak, kalpler hepten boş kaldı. Maneviyatın yerini maddiyat, sevginin yerini ise menfaat aldı. Bugün en çok konuşulan ama en az uygulanan kavramlardan biri oluverdi ‘liyakat’. Herkes diline dolanır, fakat sıra icraata gelince menfaati gereği davranır. Asıl felaket tam da burada başlar zaten. Çünkü liyakat terk edildiği an ehil olan değil, şarlatan olan kıymet görür. Bu ise toplumları içeriden çürüten görünmez bir virüse dönüşür. Liyakat, bir makamı hak edene teslim etmektir. Nihayetinde bir göreve ehil olmayanı atamak, büsbütün bir topluma hakarettir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Yükseliş dönemlerini yaşayan toplumların ortak paydası, işin ehline verilmesinden ibarettir. Çöküş dönemlerinin ortak noktası ise yönetici kesimin menfaatçi ve beyhude kişilere gösterdikleri müsamahadır. Bu sadece yönetenlerin değil, yönetilenlerin de meselesidir. Doğal olarak liyakatsizliğe sessiz kalan toplumlar, bedelini geç, ama ağır öderler. Bugün hâlâ toparlanmak mümkündür. Bunun yolu boş sözlerden değil, hakkaniyetli tercihlerden geçmektedir. Artık Şırnak için liyakat bir lüks değil, bir mecburiyettir. Toplumun menfaati, memleketin istikbali ve huzuru için başka bir seçenekte yoktur. Liyakat yoksa geriye sadece huzursuzluk, kargaşa ve derin bir çürüme kalır. Ve tarih bu çürümeyi asla affetmez. Liyakatsizlik ayakları baş yapar, buda toplumda ne düzen bırakır, ne de huzur. Haliyle bugün mesele sadece ehlin dışlanması değil, vasıfsız olanında yüceltilmesidir. Zaman israfına daha fazla mahal vermeden gelin hep birlikte Şehri Nuh Nebi’nin kültürel değerlerine, kadim tarihine, kıymetli şahsiyetlerine sahip çıkalım. Liyakati esas, memlekete de sevgi katalım. Gönüllere gül serelim, gençlere istikbali miras bırakalım. Yunus Emre’nin nağmelerinde olduğu gibi sevelim, sevilelim; Bu dünya kimseye kalmaz. Aksi takdirde meydan boş olunca yürüyen akıl değil, cehalet olur, konuşan bilgi değil, cahil olur. Bir işi bilen susar, bilmeyen hüküm verir. Nitekim liyakatin yerine sadakat konulduğunda, akıl düşman ilan edilir. Ayakların baş olmasının en belirgin alameti de budur. Düşünenler, hemhal olanlar, toplum için mücadele edenler, dürüst ve samimi davrananlar sürekli dışlanır. Böylece şehir bilgiyle değil, cehaletle yönetilir. Bununda en ağır bedelini, bir bütün olarak toplum öder. Neticede ayakların baş olduğu bir yerde, yükü taşıyacak omuz da bulunmaz. Unutulmamalıdır, ayaklar baş olunca, baş da yere düşer. Bu kaçınılmazdır. Liyakati yok sayarak kurulan hiçbir düzen kalıcı olmamıştır. Tarih, ehliyetsizi yüceltenleri değil; ehli koruyanları yazar. Bilgi ile hüküm, ilim ile amel edilmedikçe ne huzur olur, ne de toplum rahat bir nefes alır. Aksi hâlde geriye sadece mutsuz ve umutsuz bir toplum ve ağır bir vebal kalır.Formun Üstü Liyakatten vazgeçmek, sessiz bir intihardır, gürültüsüz ama derin bir yıkım üretir. Bilgi bir yük değil, toplumsal huzurun tek kurtuluş reçetesidir. Toplum için mücadele eden nice isimsiz kahramanlara selam olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Turgay Birlik Arşivi

SAHİPSİZ KENT ŞIRNAK

27 Kasım 2025 Perşembe 11:04

HEŞTİYANIN SESSİZ ÇIĞLIĞI !!!

20 Kasım 2025 Perşembe 10:58

ŞIRNAK EMEK İSTER, SEVGİYİ İSE HAK EDER

06 Kasım 2025 Perşembe 12:41

SELAMSIZ BANDOSU VE ŞIRNAK

25 Temmuz 2025 Cuma 09:46