
Ömer AYDA
Herkes Aynıysa Hiç Kimse Yoktur
Hayatın içinde sıkça yaptığımız bir hata var: Başkalarını kendimize benzetmeye çalışmak. Beklentilerimizden yola çıkarak karşımızdakinin bizim gibi düşünmesini, bizim gibi yaşamasını, bizim gibi hissetmesini istiyoruz. “İşte bu benim!” derken aslında farkında olmadan, “Sen de benim gibi ol!” mesajı veriyoruz. Bu da bizi hem kendimize hem de başkalarına haksızlık etmeye sürüklüyor.
*
Oysa hayatın gerçeği şudur: İnsanların bakış açısını, değerlerini, düşüncelerini değiştiremeyiz. Onları ya olduğu gibi kabul ederiz ya da etmeyiz. Normal olan budur. Normal olmayan ise farklı olanı dışlamak, onu ötekileştirmek ve kendi dar kalıplarımıza hapsetmeye çalışmaktır. Bu yaklaşım, hem bireysel gelişimimizi hem de toplumsal barışı zedeler; bizi hayatın gri alanına mahkûm eder.
*
Unutmayalım ki gelişmeden anlaşamayız. Anlaşamadığımızda da dışarıya verdiğimiz imajın hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü imaj, insanların zihninde bıraktığımız geçici bir izlenimden ibarettir. Ve izlenimler, rüzgâr gibi hızlı değişir. İşte bu yüzden imajın değil, gerçeğin peşinden koşmalıyız. Çünkü imaj sınırlar çizer, gerçeklik ise sınırları kaldırır. Dünya zaten çizilmiş sınırlarla doluyken, kendi hayatımıza bir sınır daha koymanın ne anlamı olabilir?
*
Bir şeyleri olduğu gibi kabul ederek yaşamayı öğrenmek zorundayız. Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil. Sürekli aynı bilgileri tekrar eden, aynı örnekleri yıllarca dile getiren insanların boşa geçen zamanlarına üzülüyorum. Çünkü yeni bir şey öğrenmeden sürekli tekrar etmek, insanı konfor alanına hapseder. Oysa bilimin ve teknolojinin büyük adımlar attığı bir çağda bireyin hâlâ yerinde sayması, aslında en büyük geriliktir.
*
Hayat bize başka bir hakikati daha fısıldıyor: Başkalarıyla aynı denizde yüzebiliriz. Bu son derece doğaldır. Ancak önemli olan, o denizde kendi kulvarımızı bilmek ve kendi yolumuzda ilerlemektir. Aynı suda yüzmek, aynı şekilde kanat çırpmak anlamına gelmiyor. Kendi ilkelerinin farkında olan insan, başkasını kendi suyuna çekmeye çalışmaz. Çünkü bilir ki günün sonunda kazanan, kendini geliştiren ve gerçekleştiren kişidir.
Michel Foucault’nun sözünü hatırlamakta fayda var: “Bir yerde herkes birbirine benziyorsa, orada kimse yok demektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.