
M.Emin BOZKUŞ
DÜNYADAN AKEDEMİSYENLER BOTANI ANLATTI
Basa, yeni adı Güçlükonak. 1990 yılında Şırnak iline bağlanan ve ilçe statüsünü alan bir şehrimiz. Bu küçük ve şirin ilçemizde; 23-24 Mayıs 2025 tarihlerinde Şırnak Üniversitesi “Uluslararası Güçlükonak (Basa) Sempozyumu” adı altında bir organizasyon düzenledi. Uluslararası Güçlükonak (Basa) Sempozyumuna Türkiye ve diğer bazı Ülkelerin değişik üniversitelerinden yetmişe yakın bilim insanı konuşmacı olarak katıldı. Basa ve bağlı köylerin tarihteki yerini, coğrafyasını, medreselerinde yetişen ve Dünyaca tanınmış alimlerini, o alimlerin insanlığa ışık tutmuş eserlerini anlattılar. Gönül isterdi ki tebliğlerini sunan bu bilim insanlarının hepsini dinleyelim, lakin bu imkan fiziki olarak mümkün olmuyordu. Her bir sunum mekanı ancak beş tebliğciye imkan verebiliyordu. Ve ayrı ayrı salonlarda sunumlar yapılıyordu. Yer ve mekan ortamını organize eden Güçlükonak Kaymakamlığı ve bağlı kuruluşlar eksiksiz bir misafirperverlik sergilediler. Bu arada bizlerde Güçlükonak ilçe milli eğitim müdürü Sayın Yunus Babayiğit tarafından davet edilmiştik. Bu anlamlı davetleri münasebeti ile misafir dinleyici olarak sempozyuma katıldık. Değişik üniversitelerden gelen bilim insanlarımız çok faydalı bilgiler sundular. Botan’ın, Mezopotamya’nın tarihini, kültürünü, Dünyaca tanınmış alimlerini, coğrafyasını hem sözlü, hem de görsellerle anlatıp aktardılar. Bu kadim coğrafyada hüküm sürmüş Begler, Ağalar; irşad ve tebliğlerini yöre insanının yanı sıra Dünya insanlarına da ulaştıran Meşayih, Şeyh ve Seydaları anlattılar. Coğrafyasını anlattılar. Kesra Alo Dino, Timur Pençeleri, Fakiyén Tayran ve Fındık’ı anlattılar.
Bendeniz de özet mesabesinde dinlediğim birkaç bilim insanının anlattıklarını aşağıya yazmayı uygun gördüm.
Hala hayatta olan lakin çok ileri bir yaşa gelmiş, Batman’da ikamet eden Mele Sımayilé Zivingi’yi anlatan Mardin Artuklu üniversitesinden Prof. Dr. M. Zahir Ertekin: “Mele Sımayilé Zivingi köyünün monografisini Kürtçe yazmış, Kürtçe bir şiir kitabını yazmış, ayrıca bir divan da yazmış ve hepsi Kürtçe. Yazmış olduğu bu eserlerin hepsi el yaması ve maalesef hiç biri herhangi bir yayın evinde basılmamış.” “İleri yaşına rağmen Botan’ın tarihini karış karış anlatıyor. Hiçbir detayı atlamadan bilgi ve belgelerle.” Son zamanlarında Nusaybin’de ikamet eden ve vefat ettiğinde Nusaybin Zeynel Abidin kabristanına defin edilen hocası Mele Yusuf üzerine Kürtçe ve aruz vezni ile bir şiir yazmış. Şiir uzun: “Seydayémin Alıme. Navéwi Yusufe. Ji Zivinga Haci Aliyane. Ji Aşira Botane. Lé bele li Nısébiné runane”…..
Mardin Artuklu Üniversitesinden Doç. Dr. M. Cüneyt Gökçe Mele Aliyé Fındıki’yi anlattı. Mele Aliyé Fındıki’nın divanında zamanın kutup mesabesindeki alim ve Mollalarına gönderdiği on bir mektubu okuyup yorumladı. Bu mektuplardan birini Şeyh Abdulkadıré Geylani’ye, birini Bediüzzaman Said Nursi’ye. Vefatı üzerine yazmış olduğu mektupta: “Ey dile meskene derda, ma tu zani ku çibi. Ew Said e can feda j’diné me ra, j’kisé me bi.” (ey dertlerin karargahı olan gönlüm, biliyormusun ne oldu? Dinimiz için kendini feda eden O Saidi (kaybettik) kesemizden oldu.). Birini Şeyh İbrahim Hakkı’ya, birini Cemilé Hafız’a; Cemilé Hafız aynı zamanda Şeyh Seyda’nın müezzinidir. Bir mektubu Şeyh Seyda’ya. Şeyh Seyda’ya gönderdiği mektupta: “Medet ya Seydayé Zengani” diye başlıyor. Bir mektubu da Mele Mehmedé Alo’ya yazmış. Bu imam aynı zamanda Şeyh Seyda’nın mali işlerinden sorumludur. Mektup özetle şöyle diyor: “ Mele Mehmedé Alo’dan bir çay demini istemiş. “ Mele Mehmedé Alo zahv kevetbé ji tere (çok kolay gelsin sana) inan bizim evde çay demi bitti, çarşıya gittim bir kilo çay alayım dedim kilosu kaç lira dedim “go kilo bı sıh bankanoti (kilosu 30 lira) Vallah param yetmedi alayım. Seyda biliyorum bana diyeceksin bu mereti bırak. İçme artık. Vallahi çok haklısın. Lakin bu meret birden bırakılmıyor ki.” Dört tane icazetnamesinin olduğunu, birini Şeyh Seyda’dan, birini Şeyhé Basret’ten, birini Silvan müftüsü Seyda Abdurrahman’dan, birini Seyyid Hasan’dan almıştır. Mele Aliyé Fındıki’nin genç yaşta bir oğlu öldüğünde oğlunun ölüsüne seslenerek “bak oğul bu hafta içerisinde Mareşal Fevzi Çakmak, Şeyh Ahmedé Xızna’da öldü. Fark yok ölümde, onlarda öldü.”
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Bilimi Uzmanı Muzaffer Aykut; Seyda Molla Ahmedé Awéna’yı anlattı. Awéna Fıdık beldesine yakın bir köy. Özetle: “Seyda Molla Ahmedé Awéna medrese tahsiline Şeyh Beşir el Basayi ile başladı. Devamla Molla Muhammed Emin Zengani, Molla Ahmed Zıvingi, Molla Feyzullah, Seyyid Hasan Gırıki ve Seyyid Aliyé Fındıki ile tamamladı. Sarf, nahiv, fıkıh, tefsir, hadis ve kelam alanlarında müderrislik yapacak seviyeye ulaştı. Bana, Turaniyé ve Fındık’ta müderrislik yaptı.
Dr. Öğr. Üy. Ahmet Güleç 1912’de Fındık nahiyesinde kurulan Fındık İptidai mektebini anlattı.
Doç. Dr. Sedat Çelik Basa’nın turizm rotalarını anlattı. Özetle: Aşağı ve yukarı derede bulunan iki kilise yolu, Fındık ören yeri yolu, Fekiyén Tayran yürüyüş yolu, tarihi Akabe yolu, Zévé yolu, Şeyh ve alimlerin inzivaya çekildikleri mağaraların yolu, kervan saray, Hendek köyünden mancınıkla top güllelerinin atıldığı Timur pençeleri, Nasturi ve Müslümanların yaşadığı Bénusra yürüyüş yolu, Balkısana kaplıcaları.
Milli eğitim müfettişi Ümran Aslan eğitim ile ilgili kapsamlı ve verimli bir tebliğ sundu.
Doç. Dr. Sedat Bilici: Güçlükonak’a bağlı 8 tane Zıvıngın olduğunu, Zıvıng Koçerlerin konakladığı yer anlamındadır. Bunlardan Zıvınga Hacı Aliya (Yazoymak) köyünü tebliğinde sundu. Özetle: “Köyün kuruluşu Eşkanilere yani M. Ö. 200’lü yıllara dayandığını, Eşkaniler’in Kralının mağara sarayının köyde olduğunu, ayrıca iki tarihi kilisenin olduğunu, köyün 1882’de Siirt’e bağlandığını, kayıtlarda o zaman Siirt’in nahiye statüsünde olduğunu, köyde 414 tane mağaranın mevcut olduğu ve 1290’da Mir Bedirhan köye bir cami yaptırdığını, çünkü hocasının Zıvınga Haci Aliya’lı olduğu ve mezarının da köyde olduğunu anlattı.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.