“ BU MEMLEKET SAHİPSİZ DEĞİL “

Düşününce acı ve gülünç bir o kadar da çaresizlik kokuyor !

İnsanların bir çoğu sahipsizliğin verdiği eziklik ve duygusal boşluk ile “ bir halk kahramanı bir kurtarıcı “ arıyor.. Bu yaklaşım bir utanç vesikasıdır bizim için. Hep sessiz, hep kulağa fısıldarız ; çaresizce utanarak zaman zaman…

Kapalı kapılar ardında, taziyelerde, sokaklarda veya esnaf sohbetlerinde tekrarlanan cümle; bu memleket sahipsiz ! Bunu söyleyenlerin kahir ekseriyeti de toplumsal sorumluluk bilinci ve sosyal risk almayan kesimler. Beklerler, birileri çıksın da dertlerine derman olsun. Orta sınıf vatandaştan tutun, siyasetçisine kadar insanlar sahipsizlikten, birlik olamayışlarından şikâyet etmekte.

Cizre’de bu anlamda evrak üzerinde Mesleki örgüt, Siyasi Parti, Sivil Toplum Kuruluşu ve Ticari Faaliyet yürüten kuruluşlar dahil herkes suskun.. Bir iki meslek örgütü harici ses çıkaran neredeyse yok..

“ Birçok koltuk işgal edilmiş durumda “.

Sorun çok ama sorunun kaynağına ve çözümüne yönelik girişimler neredeyse yok. Herkes bir kahraman bir kurtarıcı beklemekte.

Bizler bunu beklerken ; Sosyolojik, Ekonomik, Kültürel ve Siyasi anlamda boşluk (açık) yaşayan İlçede sorumluluk makamına, hizmet anlayışını bilmeyen, bölgede sosyal dengeleri gözetmenin ne olduğu hakkında bir fikri olmayan, devlet yaklaşımı ve bürokrasi dili zayıf, herhangi bir dünya görüşene sahip olmayıp rüzgara göre pozisyon alan, fikri anlamda insanlara katkısı olmayacak kadar zır cahil ve popülizm sevdasıyla yanıp tutuşan, toplumda karşılığı olmayıp bu yol üzerinde itibar ve intiba sağlamak isteyen insanlar da çıkacaktır elbet. İnsanlar yeter ki birileri çıksın da ne olursa olsun anlayışında…!

Hâlbuki bu memleket bağrından nice aydınlar, entlellektüel birikimi olan, lisans düzeyinde yükselmiş, siyasi, sosyal, kültürel ve yerel hizmetler alanında çalışacak nice insanlar ve beyinlerle dolu. Biz bundan beri değiliz. Bu halk çaresiz ve ezik değil.

Artık vatandaşlık bilincinin farkına varıp kafamızı kuma gömmekten vazgeçmeliyiz. Tüm kurumlar; Siyasi Partilerden tutun Sivil Toplum Kuruluşlarına, Mesleki Örgütlerden tutun da Yerel Hizmetlere her kurum bu milletin hizmetkârıdır. Herkes oturduğu makamın kendisine ait değil bu millete ait bir hizmet makamı olduğu bilincinde olmalı. Koltukların esas sahibi millettir...

Yıllardır kronikleşmiş ve ezberlerden çıkılmamasının temelinde cahillik var, bilinçsizlik var, vatandaşlık tanımının ne olduğun bilmeyen binlerce insan bu çaresizliğin esas sorumlusudur.. İnsanlar artık şikayet etmekten yoruldu..

- İnsanlar artık Hastanelerde doktor olmadığı için ölmek istemiyor

- ⁠İnsanlar artık yeterli sağlık tertibatı ve makinaları olmadığı için hastasını kaybetmek istemiyor.

- İnsanlar artık doktor eksiliğinden dolayı çevre İl ve İlçelere gitmek istemiyor.

- İnsanlar artık temsil makamında bulunanların sadece onları meclis kürsüsünden seyretmelerini istemiyor. Bu anlamda hangi partiden olursa olsun, siyaset yapan gerek Milletvekillerinin, gerek İl ve İlçe teşkilatlarının mevcut sorunlarla ilgilenmesini istiyor..

- ⁠Hangi partiden veya fikirden olursa olsun memleketin istihdamına yönelik girişimler ve hizmetler istiyor

- ⁠İnsanlar artık Belediye Hizmetlerinin ve yerel yönetimlerin bu anlamda gücünü hizmetini desteğini bu halkın arkasında görmek istiyor.

- ⁠İnsanlar artık cadde, sokak ve park bahçelerinin temiz olmasını istiyor ve sokağında toz, çamur, çukur istemiyor.

- İnsanlar artık mücbir sebep ( sıcaklığı ) gözetmeyen, yazın sıcaklığına aldırış etmeyen kurumun onlara yüklediği ağır elektrik faturalarına katlanmak istemiyor.

- Sağlık, eğitim ve alt yapı gibi devlet destekli hizmetlerin yerelde daha güçlü bir şekilde verilmesini istiyor.

- İnsanlar batıda veya metropol şehirlerde yaşayan medeni toplumların yararlandığı yol, ulaşım, sağlık ve eğitim hizmetlerinden hakkı ile yararlanmak istiyor.

- ⁠İnsanlar artık çocuklarının okumasını ve eğitim seviyelerinin yükselmesini, eğitim kalitesi istiyor

- ⁠İnsanlar artık yaşam kalitesinin yükselmesini ve istikrar istihdam istiyor.

- ⁠İnsanlar her köşe başında insan avına çıkan, güvenliği ve huzuru bozan kriminal gençlik istemiyor.

- İnsanlar artık kavga ,gürültü ve en önemlisi sebepsiz yere sokak ve caddelerde kişi,şahıs ve grupların birbirine zarar vermesini , ölümlerin olmasını istemiyor..

- ⁠İnsanlar iş aş ve istihdam istiyor. Bu anlamda devlet ve siyasi partiler nezdinde girişimler bekliyor.

- ⁠İnsanlar artık mevcut düzenin ve anlayışın bitmesini ve yeniden bir yaşam kalitesi talep ediyor.

- ⁠İnsanlar kurumları işgal etmiş makam sevdalısı insanların kendilerine değil biraz da halka hizmet yapmasını istiyor ..

İşin özeti net ; Kronikleşmiş sorun ve ezberci yaklaşımlar, ideolojik kamplaşmaların ne topluma nede İlçemize faydası yoktur..

Kurumsal temsil ve Siyasal Meşrutiyeti artık sahalarda görmek istiyor bu millet. Makam sahibi olmak hizmetkâr olmaktan ziyade imtiyaz sahibi olarak görülüyor. Kısacası; İnsanlar artık Dernek, Mesleki Örgüt, Sivil Toplum Kuruluşları, Siyasi Partiler ve diğer Kamu Kurumlarına kapak atmış kendi menfaatini milletin menfaati üzere gören ve buradan güç ve iktidar devşiren yöneticiler istemiyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erkan ÖZKALAY Arşivi

TAHAMMÜL VE İSTİŞARE KÜLTÜRÜ

04 Haziran 2025 Çarşamba 20:35

MANA ALEMİ VE Z KUŞAĞI

22 Mart 2025 Cumartesi 20:11

ESHAB-I KEHF

12 Mart 2025 Çarşamba 12:42

NESEP VE AKRABALIK

28 Ekim 2024 Pazartesi 13:48