Turgay Birlik
BEYAZ ZEHİR, SAHİPSİZ YAŞAM, KEFENSİZ ÖLÜM
Uyuşturucu Madde Bağımlılığı; Yaşadığımız çağın en hayati, en başat ve en TEHLİKELİ toplumsal sorunudur. Biyopsikososyal, yani hem biyolojik, hem psikolojik, hem de sosyolojik bir hastalık olma özelliği taşımaktadır. Dünyada olduğu gibi nihayetinde bölgemizin de en ciddi sorunu olarak görülmektedir. Özellikle toplumunun refah ve huzuru, ülkenin de güvenliği için mutlaka çözülmesi esas olan bir sorundur. Nitekim çağımızın en öncelikli sorunu olan ‘madde bağımlılığı’ bireyi olduğu kadar, toplumun her kesimini ciddi derecede etkilemektedir. Haliyle bu devasa sorun karşısında hiçbirimizin ‘bana ne’ deme şansı yoktur. Keza toplumun tüm değerlerini tarumar eden, özellikle genç neslin yaşamına mal olan, intiharları tetikleyen, boşanmalara sebebiyet veren, sosyal ve ekonomik felaketlerin vuku bulmasına zemin hazırlayan ve hassaten ahlaki bir çöküşün oluşmasına da neden olan bu hasatlığın tedavi edilmesi, elzemdir. Çocuklarımızı bu felaketten kimsenin yardımı ve desteği değil, ancak kendi gayretlerimiz kurtaracaktır. Bu sorun ile en fazla mücadele eden biri olarak net ifade ediyorum; Zikrettiğim tüm olumsuzluklara rağmen, günümüzde uyuşturucu ‘madde bağımlılığından’ tamamen kurtulmak mümkündür. Bölgemizde yaptığımız çalışmalarda özellikle Uludere, Şırnak, Cizre ve Silopi ‘madde kullanımının’ en yoğun yaşandığı merkezler olduğu müşahede edilmiştir. Gençliğin en azılı ve sinsi DÜŞMANI uyuşturucu maddelerdir. Tarihin en büyük FELAKETİ metamfetamindir. İnsanlığın en şedit KATİLİ madde bağımlılığıdır. Zira bu sektör, merhamet, vicdan ve ahlak duyularından tamamen yoksundur. Uyuşturucu; En büyük din ve inanç düşmanı, ahlak celladı, haysiyet zebanisi ve asıl küresel terörizmdir. Dini inanç ve ailevi değerleri tarumar eden, hayatlara kast eden, huzuru berhava eden bu devasa sorunla mücadele etmek, özellikle diyanet işleri, yerel yönetimler/aktörler, demokratik kitle örgütleri ve resmi kurumların birincil ve en önemli vazifesidir. Maalesef bu hususta bölgemizde icra eden çalışmalar, son derece yetersizdir. Yerel yönetimlerin, diyanet işlerinin, stk, siyaset ve ileri gelen diye tabir edilen zaviyenin gayretleri yok denecek kadar azdır. Toplum ise oldukça duyarsızdır. Oysaki bu hastalık, pandemiden daha beter, kanserden daha ölümcül, vebadan da daha tehlikelidir. Toplumsal bir sorun olduğundan, topyekünde bir mücadele gerektirir. Yerinde ve etkin bir çalışma olmazsa, mücadele beyhudedir. Maddeye karşı kamuoyunun bilinçlendirilmesi, etkili bir tepkinin verilmesi, önleyici tedbirlerin uygulanması, mücadele için hayati ehemmiyettedir. Ebeveynlerin özellikle çocuklarının kimlerle arkadaşlık kurduklarına dikkat etmeleri, çevresel riskleri bertaraf edecek en önemli adımdır. Tabiatıyla bölgemizde maddenin en önemli sebebi, çevresel faktörlerdir. Ailede yaşanan nahoş hadiseler, özellikle anne-baba arasındaki ilişkisi, gençleri maddeye sevk eden yine temel etkenlerdir. Tecrübeme göre ‘madde kullanımının’ ana sebebi AİLEDİR. Ayrıca İŞSİZLİKTE en önemli ve tetikleyici sebep olarak görülmektedir. Hükümetin ve yetkili mercilerin mutlaka gençlere behemehal iş olanakları oluşturmaları farzdır. Bilinenin aksine madde bağımlılığı, en fazla eğitim ve gelir seviyeleri düşük toplumlarda vuku bulmaktadır. Asrın en büyük sorununa en etkin çözüm AMATEMİN kurulmasıyla mümkündür. Sonuç olarak maddeden ziyade, toplumdaki duyarsızlık daha fazla ölüme sebebiyet vermektedir. Sağlıklı Bir Gelecek için Gençlerimize, Kentimize ve Kendimize Sahip Çıkalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.