27 Nisan 2024

ŞIRNAK HABER

Haktan Yana Halkın Yanında

“COĞRAFYA KADERDİR DEMİŞTİ BİR ŞAİR….!”

“COĞRAFYA KADERDİR DEMİŞTİ BİR ŞAİR….!”
Yedi Hançer saplanır kalbimize…!
Konya’da faşistlerin saldırı ile katledilen Meleke Annelere Atfen….! Rabbim Sabırlar versin”
Köşe Yazım;”Ey acı; Daha kaç asır yeşerteceksin ölüm tarlalarına dönüştürdüğün bu coğrafyalarda?, anneler daha kaç milyon kan verecek gözyaşları ile, daha kaç bahara tutsak olacak yok edilen umutlarla?, daha kaç kez ölecek, her doğumunda güneşin solmadan bütün nar çiçekleri?. sırf bir gül kardelen açtı diye bir çiçeğe nasıl kızılır, sırf uçuyor diye bir güvercin nasıl vurulur, sırf Kürt-yada zenci yada Arap,yada sizden doğmadığı için bir insan neden öldürülür sahi? anlat bana şair hade, yetiyorsa zulanda imgeler…! Konya bir trajedeyadır bunuda yaz şair, ölümcül mısralarda boğulmmasan şayet…!
*
Ey acı, daha kaç mezar açacaksın meleke annelerin tertemiz yüreklerinde? daha kaç ölü cesetlerini bırakacaksın bir seher demi?, başını taşa bırakıp giderek acıyla..duymadan doyamadan ölümlere, daha kaç körpecik bedeni alacaksın, ırkçılığın kahpe silahına ile paramparça ettiğin körpecik bedenleri ile “paramparça ettiğin” umutları öldürerek?
*
” Umudunun kıraç yansımalarıyla yaralanmaya; yaralarından hep uzaklarda ve ebediyyen uzaklarda olacak sevdâsı için özlem kanları, yangın yaşları akıtmaya razı; mutlu ve neşeli görüntüsüne hüznünü ambalajlayan ötelere zamansız giden Kürt Annelerin Çocuk-lar, Ve sen “yüreği Cudi, elleri Simya, gülüşleri Siyabent bakışları mem ” Ey Şırnaklı, Uludereli,Silopili, Kars’lı, Amed’li, Ağrı’ılı Van’lı Kürt Anneler Çocuk(lar); adın savaşlar da, bilinmeyen cisimle, adın hendek zulmü ile, adın kahpe bir mühimmatın şarapnel parçasında, adın depremler de, adın mayınlarca, adın kaçak yollarda kaçakça hunharca kahpece Kahpe Kurşunlarla, Oyuncak sanılan Çeşit çeşit bombalarla, Konya, Sakarya ve dedelerinin özgürlükleri için şehit verdiği Şehirlerin meydanlarında Mahabbat gibi Çarçıra gibi” kadi Muhammed gibi” asılır esmer tenin o meydanların bakışları ile Kürtlüğün, ve esmer tenin idamlığın, zülifkar bakışların ölüm nedenin ve Faşistlerin silahı ile adın ölümlerle gelir. adın büyümeden mezar, adın körpecik bir güneşe verilir zamansız ölümlerde Coğrafyan kadar kadersiz bir keder….
**
Ey acı; daha kaç kez yasak koyacaksın “olağan ölümleri” işgal ettiğin bu coğrafyalar da?, daha kaç kez kaç kol, kaç el,kaç büyümeyen parmak ve yürek, kaç göz, kaç umut, alacaksın ellerinden annelerinin Şarapnel parçaları ile…
*
Daha ne zamana kadar zamansız ölümlerin, düşlerini alacak körpecik çocuk gülüşlerini, bahar tadında yarınlara nedensiz bembeyaz düşlerine daha ne zamana kadar kara bulutların ölüm çığlıkları yağmur diye yağacak bir güz mevsiminde, .
*
Ey insanlık, Bana anlatabilir misiniz, gözleri esmer bakan ve gülüşlerinde yarının güneşleri doğmadan hayatlarının baharlarında adını hiçbir zaman bilemeyeceği silahlarla tertemiz yürekleri şovenistlerin silahlarına Sırf Kürt Oldukları için yenik düşen)Kürt çocuklarını Annelerinin keder-sizliğini? Utan ey insanlık! Tek suçları yaşadıkları coğrafyalarda sizin çocuklarınız gibi nefes almak, yaşamaktı onların! Doya doya sarılarak meleke annelerine.!
*
Sahi Daha ne zamana kadar, kara bir kaderin kedersizliği hep bu coğrafyalara anne ölümlerini çocuk ölümlerini, sürgünlüklerini dağlarda, kaldırımlarda sürünüşlerini, ölümlerini öldürülüşlerini, Konya gibi kedi evlerinde hunharca katledilişlerin armağan edecek “o kahpe anlayışa faşizme”olmadık eflatuni demlerde oyuncak sanılan çeşit çeşit silahlarla…!
*
Ve adın gözlerinizden ince bir gözyaşı gelir doymadan o melek Anneye, Ötelere zamansız vedasız giderken, bir başka zaman paranoyasında bir başka iklimin yüreğinde buluşmak, büyümek, gülmek, Sarılmak, bir kardelen çığlığı doğmak açmak adına HOŞÇAKAL dersiniz gözlerinizden ince bir gözyaşı son kez dökerken… ve yağmura karışır o cennet kirpiklerinden son akan, sen akan…,ANNEYE……
“İrem Bağına Giderken…”
**
Mekanları Cennettir bilirim…!(inş) Rabbim Dedeoğlu Ailesine “bilhassa MELEKE ANNELERİNİ IRKÇI FAŞİSTLERİN SİLAHI İLE YİTİREN GÖZLERİ SİMYA YÜREKLERİ MAVİ KÜRT ÇOCUKLAR..!” Sabırlar Versin…..
Hangi kente sığınsam
Çarcıradır bütün meydanlar,
Ferman verilir, mahkemeler kurulur
Sorgulanır tenim, kırılır kalem,
Yitirir hükmünü merhamet
Ve ölüm kusar bütün insanlar üstüme…
**
Hangi limana sığınsam,
Kabarır suları denizlerin.
Korsanlar çevirir dört yanımı
Esir düşerim, düşlerim prangalanır.
Bağı, sökülür bir hayatın…
Boğar beni arsız dalgalar,
Bir tek boğazımda kalır
İnsanların parmak izleri…
**
Hangi iklime sığınsam,
Dökülür yaprakları akasyaların,
Neşter vurulur bahara
Kan kaybeder gelincikler…
Solar papatya kokusuz kalır tenim
Ve soluksuz kalır mevsimler,
Bir tek uçurum çiçekleri düşer payıma.
Boy verir parelenen bağrımda ölürken hayat
Ve yaşanmamış bir bahar kalır ölürken Melek Kürt Annelerin çocukları….
Dündsar Sansur….

Bir yanıt yazın

Copyright © 2005 Şırnak Haber, Her hakkı saklıdır. | Newsphere by AF themes.