Şırnak, Türkiye’nin en stratejik konumlarından birinde duruyor. Irak ve Suriye’ye açılan kapı, enerji hatlarının geçiş noktası, genç nüfusu ve üretim potansiyeliyle aslında büyük bir hikâyenin tam ortasında.

Ama o hikâyenin en önemli sayfası olan Organize Sanayi Bölgesi (OSB), yıllardır sessiz bir bekleyiş içinde.

2025 yılının son çeyreğindeyken, Şırnak OSB’den hâlâ beklenen yatırımların gelmediğini görüyoruz.

Bu durum sadece ekonomik bir veri değil; bölgesel kalkınmanın ritminin eksik atması anlamına geliyor.

TEŞVİK CENNETİ AMA YATIRIM SESSİZLİĞİ

Şırnak, devletin sunduğu 6. Bölge teşvik sistemi içinde yer alıyor.

Bu, Türkiye’deki en yüksek destek oranı demek.

Yani yatırımcı için devletin “gel, yatırım yap, riskini paylaşırım” dediği en güçlü model.

Düşünün:

● İşveren primi 12 yıl boyunca %100 Hazine tarafından karşılanıyor.

● Çalışanların gelir vergisi stopajı tamamen indirimli.

● Yatırımın %50’sine kadar vergi indirimi uygulanıyor.

● Arsa tahsisi, faiz desteği, enerji katkısı derken devlet aslında yatırımcının yarısını omuzluyor.

Bu kadar avantajlı bir tabloda, Şırnak OSB’nin hâlâ dolmaması akıllara şu soruyu getiriyor:

Sorun kaynakta mı, yönetimde mi, yoksa vizyonda mı?

SORUN: KAYNAK YOKLUĞU DEĞİL, KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ

Şırnak OSB’nin hikâyesine baktığımızda 20 yılı aşan bir geçmişi var.

Ancak bu süre zarfında güvenlik endişesi, altyapı eksikliği, yatırımcı bilinci ve kamu ilgisizliği bir araya gelerek gelişimi yavaşlatmış durumda.

Oysa OSB’ler salt serbest piyasa mantığıyla işlemiyor.

4562 sayılı kanun gereği Valilik, Ticaret Odası ve OSB yönetimi arasında güçlü bir koordinasyon gerektiriyor.

Bu nedenle artık Şırnak OSB’de Valiliğin koordinasyon gücünü ve liderliğini daha aktif biçimde göstermesi gerekiyor.

Çünkü yatırımın dili “güven ve kararlılık”tır.

ÇÖZÜM: YATIRIMCI ÇEKME KOMİTESİ

Şırnak OSB’nin yeniden hareketlenmesi için önerim net:

“Yatırımcı Çekme Komitesi” kurulmalı.

Bu yapı içinde;

● Valilik,

● OSB yönetimi,

● Ticaret Odası,

● Mali Müşavirler Odası,

● Sanayi Bakanlığı ve

● Kalkınma Ajansı birlikte çalışmalı.

Komitenin görevi, her yıl 5–10 yerli veya yabancı yatırımcıyı Şırnak’a kazandırmak olmalı.

Yani klasik toplantılarla değil, hedefli bir stratejiyle ilerleyen; tanıtım ve yatırım takibi yapan aktif bir yapı kurulmalı.

Finansman kısmı da zor değil.

Kalkınma Ajansı bütçesi, bu kurumsal yapının sürdürülebilirliğini sağlayabilir.

KISA VADEDE NELER OLABİLİR?

Doğru bir koordinasyon modeliyle, 1–2 yıl içinde 10–20 milyon dolarlık pilot yatırımlar mümkün.

Bu da doğrudan 350–500 kişilik istihdam anlamına geliyor.

Sonrasında ise enerji, gıda, yapı malzemesi ve tekstil sektörlerinde bölgesel üretim üssü olmanın kapıları aralanır.

Orta vadede Irak pazarıyla doğrudan bağlantılı bir lojistik köprü kurulabilir.

Bu sayede Şırnak sadece üretim değil, ihracat merkezi haline gelir.

MODELİN BÖLGESEL ETKİSİ: ŞIRNAK’TAN TÜM BÖLGEYE YAYILACAK KALKINMA

Bu model başarılı olursa, Şırnak OSB yalnızca kendi ilinde değil, tüm bölge için örnek bir model haline gelecektir.

Mardin, Siirt ve Hakkâri gibi çevre il ve ilçeler, bu başarıyı kendi sanayi altyapılarına uyarlayarak benzer yatırımları çekebilir.

Bir ilde başlayan üretim dalgası, komşu şehirlerin ticaretini, istihdamını ve yatırım güvenini doğrudan etkiler.

Dolayısıyla Şırnak’ta kurulacak güçlü bir OSB modeli, Güneydoğu Anadolu’nun kalkınma zincirini harekete geçirebilir.

GERÇEK KALKINMA FABRİKA BACASIYLA BAŞLAR

Şırnak’ta işsizlik oranı, göç oranı ve genç nüfusun umudu hep aynı denklemde birleşiyor: Üretim eksikliği.

Bir OSB’de yan yana dizilmiş birkaç fabrika bacası, aslında bir şehrin psikolojisini bile değiştirir.

İstihdam, güvenlik, toplumsal huzur ve geleceğe inanç hep o bacalardan yükselir.

Şırnak artık bu dönüşümün eşiğinde.

Yeter ki kamu otoritesi, yerel dinamiklerle el ele verip kararlı bir adım atsın.

Çünkü gerçek kalkınma, sadece teşvikle değil; inanç, vizyon ve koordinasyonla olur.

Ve Şırnak OSB, bu dönüşümün en doğru başlangıç noktasıdır.