
Erkan ÖZKALAY
SİLOPİ KONUŞTU, CİZRE SINAVDA…
“ Demokratik bir toplumun en temel yapı taşlarından biri örgütlü toplumdur.Toplumsal sorunların çözümünde etkili bir kamuoyu oluşturmanın ve çözüm yolları aramanın en güçlü yolu,halkın katılımı ile gerçekleşen kolektif hareketlerdir. Silopi’de yaşananlar örgütlü mücadelenin ne denli etkili olabileceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. “
Uzak değil daha dün,Silopi’de dikkat çekici ve bir o kadar da ilham verici bir gelişmeye tanıklık ettik. Yıllardır yaşanan elektrik kesintileri, yüksek faturalar ve keyfi uygulamalara karşı vatandaşlar, seslerini duyurmak adına bir araya geldiler.Yerel bir dernek olan “ Gırıkkder “ (Girikamo) öncülüğünde başlatılan imza kampanyası,kısa sürede kitlesel bir harekete dönüştü. Meslek odaları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi halk; demokratik haklarını kullanarak barışçıl bir şekilde yürüdüler, konuştular, itirazlarını dile getirdiler.
Bu sadece bir tepki değil; aynı zamanda örgütlü toplumun nasıl olması gerektiğine dair bir ders niteliğindeydi. Peki aynı sorunları yaşayan Cizre neden bu kadar sessiz?
Sorun ortak, sessizlik neden farklı?
Dedaş Elektrik’e dair şikayetler sadece Silopi’ye özgü değil. Cizre, Şırnak, Güçlükonak, Beytüşşebap ve Uludere gibi birçok İlçede bu konuda benzer sıkıntılar dile getiriliyor. Özellikle Cizre’de, neredeyse üç yıldır devam eden tepkilere rağmen ciddi bir kamuoyu oluşturulamamış olması düşündürücü. Oysa yaklaşık 200 bin nüfuslu Cizre gibi bir İlçede toplumsal tepkinin çok daha güçlü olmasını beklerdik.
Ancak ne yazık ki, çeşitli nedenlerle bu tepkiler organize olamıyor, halkın sesi bir araya gelemiyor. Kimileri yaşanacak olumsuzluklardan endişe ediyor, kimileri fişlenme ya da cezai yaptırımlardan korkuyor. Bazıları ise siyasi nedenlerle sürece mesafeli durmayı tercih ediyor. Bu duygular elbette anlaşılır; ancak hiçbir sorun, sessiz kalındığında kendiliğinden çözülmüyor.
Dernekler, STK’lar ve temsilciler ne kadar sorumluluk alıyor?
Cizre’de faaliyet gösterdiği belirtilen pek çok dernek, yalnızca tabelada kalıyor. Adlarında “yardımlaşma” ve “dayanışma” geçen birçok yapının halkın gerçek sorunlarına dair sahada ne kadar varlık gösterdiği tartışmalı. Aynı durum birçok sivil toplum kuruluşu için de geçerli. Oysa bu yapılar, halk ile kamu kurumları arasında köprü olmalı; vatandaşın sesini, talebini, sorununu kamuoyuna taşımalı.
Siyasi partiler ve onların yereldeki temsilcileri de bu tablonun bir parçası. Seçim zamanlarında halkla yakın temas kuran pek çok temsilcinin, halkın gündelik sorunlarına karşı yeterince duyarlı davrandığını söylemek zor. Temsiliyet bir ayrıcalık değil, halk adına sorumluluk almayı gerektiren bir görevdir. Bu görev, sadece protokol karşılamalarında fotoğraf vermekle, sosyal medyada görünmekle yerine getirilmiş olmuyor.
Eleştirmek kolay, peki ya çözüm?
Bu yazının amacı kimseyi yargılamak değil. Aksine, birlikte ne yapabiliriz sorusunu sormaya davet etmektir. Çünkü hepimizin bildiği gibi Cizre’nin sorunları yalnızca elektrikle sınırlı değil. Ulaşım, sağlık, eğitim, istihdam, çevre, gençlik politikaları gibi pek çok başlıkta ciddi ihtiyaçlar söz konusu. Bu ihtiyaçlar sadece konuşularak değil, ortak akıl ve dayanışmayla çözülebilir.
Öncelikle Cizre’de faaliyet gösteren tüm kurumlar —dernekler, meslek odaları, sendikalar, siyasi partiler ve gönüllü yapılar— ortak bir zemin oluşturmalı. Sorunlara birlikte bakmalı, halkın ihtiyaçlarını birlikte sahiplenmeli. Yapılacak en küçük etkinlik bile, doğru iletişimle ve doğru niyetle büyüyebilir. Silopi örneğinde gördüğümüz gibi, bir imza kampanyası bile binlerce insanın sesine dönüşebiliyor.
Son söz ; Cizre halkı her zaman tarihsel olarak güçlü bir dayanışma kültürüne sahip olmuştur. Bugün bu kültürün yeniden canlanmasına, sessizliğin yerini ortak akla ve dayanışmaya bırakmasına ihtiyacımız var. Sorunlara birlikte bakabilirsek, çözümleri birlikte inşa edebiliriz.Ve en önemlisi; temsil görevi üstlenen herkesin, her kurumun, her sivil yapının önceliği halka hizmet etmek olmalıdır. Bu hizmet, halkla birlikte yürümekten geçer; halkın sırtında yükselmekten değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.