27 Nisan 2024

ŞIRNAK HABER

Haktan Yana Halkın Yanında

KISSA DAN HISSE…!

KISSA DAN HISSE…!
Bir kasabada her gün hava kararınca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş.
*
Fakat gün doğarken geri döndükleri her seferinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış.
Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalarmış.
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış.
*
Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaktansa, evinde kalıp çalışmayı tercih edermiş bu adam.
Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş.
*
Fakat bu durum böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış, “Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını engellemeye hakkın yok” demişler.
Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış.
*
Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş.
Fakat her döndüğünde evini soyulmuş bulurmuş.
Sonuçta bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek içecek hiç bir şeyi ve kasabayı terk etmek zorunda kalmış.
*
Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar.
Zamanla, zengin fakir ayrımı çoğalmış.
Zenginler mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler kurmuşlar.
*
Kendi mallarının çalınmasını da yasadışı ilan etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hâlâ serbestmiş!
Bir süre sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş.
Çünkü yoksullar ya açlıktan ölmüş ya da kasabayı terk edip gitmişler.
*
Zenginler ve maaşlı soyguncular ise ortada soyacakları kimse kalmadığından servetlerini yitirmeye başlamışlar.
Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için kasabayı ilk terk eden dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler.
Evine gittiklerinde kapıda bir kâğıt görmüşler.
*
Kâğıtta şunlar yazıyormuş: “Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir…”
Ve kulaklarda o mükemmel söz: “Bir millet uyuyorsa uyandırmak kolaydır. Ama uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa ne yapsanız nafile, uyandıramazsınız!”
*
Bu hikaye, aslında şu anda yaşadığımız coğrafyayı ve dünyayı anlatıyor.
Bir avuç insan, genellikle, Garibanların Sırtına Basarak Haksız-Ahlaksız Entrikalar Yolsuzluklar, Soygunlar, vergi kaçırma ve diğer yasadışı işlemlerle servetlerini artırıyor.
Bu, toplumun geri kalanının bu servetten yoksun bırakılması, aç bırakılması anlamına geliyor.
*
Açıkçası, Gerçekleri görüp te sessiz kalmak, hak arayışında bulunmamakta uykuda olunduğunu gösterir. Uyudukça da soyulup soğana dönersin..
Hasıle Kelam Şairin Dediği Gibi Uyuyan Birini Uyandırabilirsiniz. Ama Uyuyor Numarası Yapanı Asla Uyandıramazsınız..!
İşin Özü Peygamber Efendimizin Dediği Gibi,
“NEYE LAYIKSANIZ O ŞEKİLDE YÖNETİLİRSİNİZ…!”
Yani Her Toplum Layık Olduğu Şekil de Yönetilir.
*
İYİ UYKULAR Vesselam..
Sevgi ve Barışla Kalınız.

Dündar Sansur…

Bir yanıt yazın

Copyright © 2005 Şırnak Haber, Her hakkı saklıdır. | Newsphere by AF themes.