“CİZRE’DE NELER OLUYOR BEYLER…!” DEDAŞIN YAPTIĞI GAYRETULLAH’A DOKUNMAKTIR

“CİZRE’DE NELER OLUYOR BEYLER…!”

Dedaş’ın Cizre’ye yaptığı zulum değilde nedir.! 50 derece sıcaklıkta Camilerin Elektriğini Keser, sokakları caddeleri kutu koyacağım diye delik deşik eder, elektriği keser, Belediye Bir Çok Mahalleye “bir türlü gideremediği” Su Arızası Var Diye Günlerdir Belediye Su Veremez, “İnsanlar Mağdur, Ağaçlar Kurur, Hayvanlar Telef Olur, Günde Binlerce İnsanın ”Pikniğe değil dertlerine deva için” gittiği Hastanede Klimalar Çalışmaz ve daha ne çok sorun sıkıntı.. Ve Her Nedense Etkili Ve Yetkililerden, Siyasi ağabeylerden, Atanmışlardan, STK’lardan yeteri ”makul mantıklı bir açıklama gelmez.!. “Bu aralar bu kent mağduriyetin başkenti gibi…!

Dostlarım, Canınızı sıkıp Dündar yine çok uzun yazmış “kim okuyacak off ya gibi” haklı ve sert eleştirilerinize maruz kalmamak ve sizleri(çok zamanını almayıp) de mağdur etmemek adına yazıyı kısa kesip direk konuya gireceğim.

*

Değerli Dostlarım, ben ne kadar Silopi’liysem o kadar Şırnaklıyım, ne kadar Şırnak’lıysam o kadar Cizreliyim, ne kadar Cizreliysem, o kadar İdilliyim, G.Konaklıyım, Beytuşebbablıyım, Uludereliyim, ne kadar Şehr-i Nuhluysam o kadar Botanlıyım.…

Yani Dostlarım, partisi, fikri, Zikri, düşüncesi mezhebi meşrebi dini ırkı aşireti fark etmeksizin” iyilik, güzellik, barış, sevgi, adalet hizmet nereliyse ben oralıyım.!

Haksızlık, Hukuksuzluk, makro yada mikro ırkçılık, adetsizlik, Hoşgörüsüzlük, kin, nefret ZULUM, BİZ DENSE BEN BİZDEN DEĞİLİM…!Benim dinimde merkez insan, insanın merkezinde sevgi-barış merkezdir.. Yani hoşgörü, yani paylaşım, yani dostluk İNSAN…!

*

Yani demem şuki, bu aralar, Şehri Cizre’miz, Mezopotamyanın kadim şehri, Evliyaların, Alimlerin, Bilgelerin, Şeyhlerin, Filozofların Aslanların otağı, bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış hatta şairleri kıskandıran şehir olan Cizir-a Bota, “sadece Dicle’si, Mem-u Zin’i, Bırca Beleği, Kırmızı Medresesi,Hamidiye kışlası, Hz.Nuh, türbesi yüzlerce camisi ve daha bir çok tarihi derinliği ile değil,” Bağrında Yetiştirdiği yüzlerce, alim, Şeyh, Müderris, Bilge, filozof ve bu güzel İnsanlarla, tarih boyunca Ortadoğu’ya ilim irfan ihraç eden şehri-Cezire şehr-i Cizre, bu aralar adeta, bu çağda yol, su elektrik diye sahipsizlikten haykırıyor.

Cizre’nin 50 derece Cehennem sıcaklığında Cemaat-il müslüm-in, elektriği kesilen camilerde “hoşu içinde değil” kan ter içinde ibadeteni yapmak zorunda kalır.. Günde binlerce insanın “piknik için değil” hasta oldukları için gittiği hastanenin klimaları çalışmaz. Yetkililer makul mantıklı açıklama yapmaz. Günlerdir birçok mahallede su sorunu yaşanır. Bu yaşanan su sonunun dan kaynaklı, milyarlarca para verilerek dikilen ağaçlar kurur, çoluk çocuk hasta yaşlısı mağdur ve bir çok hayvan telef olur. Yine makul ve mantıklı açıklama gelmez. Doğalgaz şirketi ve Dedaş’ın bozduğu yollar ve daha bir çok alanda sıkıntı problem eziyete maruz kaldıklarını söyleyen bu kadim şehrin insanları “Cizre Halkı” bu muameleyi hak etmiyor.!

Sakın yanlış anlamayın. Ben burada birileri Cizre’yi cezalandırıyor mu, asla demiyorum, Etkili ve yetkili, siyasiyi, bürokrasisi STK’sı art niyetli de demiyorum, sorunlara ilgili olmadıklarını da söylemiyorum “sadece şunu diyorum; neden sesiniz” çok kıymetli birkaç Sosyal medya ağlarında halkına hizmet eden sayfalar ve o sayfaların kıymetli adminleri” kadar bile sesiniz çıkmaz.! Amacım, üzüm yemek bağcıyı dövmek asla değil…!

Bu sorunların bir çoğu sadece Cizre’de de yaşanmıyor elbet,, diğer ilçelerimiz de de bu sorunların alası da elbette var. Ama bu aralar Cizre cehennemi sıcaklığında bu sorunların giderilmesi acili yettir derim…!

Tamamen İyi niyetlerimle; Acil Çözümler üretmek adına kıymetli yetkililere sesleniyorum,

Lütfen Cizre’ye Fransız Kalmayın Derim….!