İşçiler adına açıklamada bulunan Türk-İş Şırnak İl Başkanı Selim Öğmen, üç ay boyunca hükümetin masaya teklif getirmediği, en sonunda ise “lütufmuş gibi” kabul edilemez bir teklif sunduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır, kamu toplu iş sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçisinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık, geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, nede biz duymuş olalım”
Yüksek kira ve fatura bedelleriyle geçinmenin imkânsız hale geldiği vurgulandı. Çocukların okul ihtiyaçlarının karşılanamadığı, kamu işçilerinin her geçen gün daha da derinleşen bir geçim krizinin içine sürüklendiğini belirten Öğmen, “Zordayız, geçinemiyoruz” sözleriyle yaşadıkları ekonomik çıkmazı özetledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da tepki gösterilen açıklamada, “Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Geçinemiyoruz dedik, zordayız dedik defalarca anlattık, uyardık yine uyarıyoruz. Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir” denildi.
Kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesinde kritik rol oynayan kamu işçilerinin yok sayılmasının kabul edilemez olduğu vurgulanırken, toplu iş sözleşmesi sürecinde sosyal diyalog ve çözüm odaklı bir yaklaşım talep edildi.
“Bu işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçisinin emekçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır” ifadelerini kullandı.
İşçiler, hükümete çağrıda bulunarak sürecin daha fazla uzatılmadan adil ve kabul edilebilir bir teklifle sonuçlandırılmasını istedi.