Cizre’nin Diplomasız Halk Doktoru “Mistê Heso” (Mustafa Oktay)

Babasından hekimlik, Yahudi bir doktordan operatörlüğü öğrendikten sonra Mardin Valiliğinden almış olduğu izin belgesi ile halka sağlık hizmeti sunan Cizre’nin Diplomasız Halk Doktoru “Mistê Heso” hizmetleri ile tarihe adını altın harflerle yazdırdı.

Geçmişte Babil, Araplar, Asurlular, Medler, Kürtler, Persler, Selevkos, Sasani, Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapan ilim irfan yuvası Cizre, bölgenin en kadim şehirleri arasında yer alırken şehirde yaşayan ilim ve bilim adamları da yaptıkları icatlar, vermiş oldukları eğim ve hizmetlerle Cizre’nin ne kadar önemli bir şehir olduğunu tüm dünyaya göstermişlerdir.

Tarihe adını altın harflerle yazdırdı

Melaye Ciziri’den 60 Makine Mucidi Sibernetik Bilimin Kurucusu İsmail Ebul-İz El-Cezer-i gibi önemli ve değerli ilim ve bilim adamlarının yetiştiği Nuh Peygamber şehri Cizre’de yetişen birçok değerli insanda halka vermiş oldukları hizmetlerle adından söz ettirmiştir. Bu önemli kişilerden bir tanesi de halk arasında diplomasız doktor olarak anılan “Mistê Heso” olarak bilinen Mustafa Oktay’dır.

1895 yılında Cizre’de dünyaya gelen “Mistê Heso” olarak bilinen Mustafa Oktay, Ayntırp’lı Hasso (Heso) oğludur. Tahir, Halil ve Levent adlarında üç erkek, bir de Adle isminde bir kız kardeşi vardı. Adle Hanım; Beşir, Nezir ve Mehmet Çiçek’in anneleridir. Rahmetlinin mensup olduğu Oktay ailesi “Ayntırp”lıdır. “Ayntırp” ifadesi ise genellikle “Öz Cizreliler” için kullanılır.

Mardin Valisi doktorluk için izin belgesi verdi

Babasından hekimlik, Yahudi bir doktordan da operatörlüğü öğrendikten sonra 1928 yılında Mardin Valiliği tarafından doktorluk yapabilmesi için izin belgesi verilen Cizre’nin Diplomasız Halk Doktoru “Mistê Heso” Kürtçe, Türkçe, Yahudice, Süryanice, Arapça ve İbranice dillerini akıcı bir şekilde konuşan ender kişilerden bir tanesiydi. “Mistê Heso” doktor sıkıntısı çeken Cizre’de ve bölge şehirlerde muayenelerin yanı sıra birçok ameliyatı da başarı ile gerçekleştirmiştir.

Bölgede Ün salan bir hekim oldu

Lokman Hekimlik mesleğiyle bölge de ün salan Oktay’ın bilgi alanı sadece bununla sınırlı değildi. Tıp ilminin yanı sıra sünnetçilik, berberlik ve saatçilik de yapardı. Başka bir özelliği de tedavide kullandığı ilaçları kendisi yapardı. Gerekli hallerde ameliyat da yapardı.

1980 yılında vefat eden Oktay evli ve küçük yaşta vefat edenler hariç ikisi erkek, üçü kız beş çocuk babasıdır. Çocuklarını adı: Hasan, Abdurrahman, Fatma, Bedriye ve Edibe’dir.

Doğal ve Tıbbi Karışım İlaçları ile Şifa Dağıttı

Maver lakabı ile anılan Oktay, babası ve Yahudi bir doktordan öğrendiği hekimlik mesleği ile hem cerrahi operasyonlar yaparak hem de doğal ve tıbbi ilaçlardan yaptığı karışımlarla yüzlerce hastaya şifa dağıttı.

Tıbbi ilaçları Kardeşi Fatma ile yapardı

Oktay’a ilaç yapımı ve yardımcılığında kardeşi Fatma yapardı. Rül yani zakkum ağacı güllerini Dara (Akçay Köyü) köyünden getirtip kurutur döver kanserde kullanırdı. Yüzlerce kişi bu ilaçları kullanarak şifa bulmuştur.

İki defa Kıtlığı yaşadı

Hacca gidip aynı zamanda da Bağdat hayranı olan Oktay, yaşadığı sürece iki defa kıtlığı yaşamış. Kıtlık döneminde altının değerini anlayarak sürekli altın biriktirdi. Ayrıca sünnetçiliği, berber ve mülk edinmeyi antika ve altın almayı bir hobi şeklinde piyasayı iyi izleyerek Osmanlı yekpare binliklerini 80’li yıllarda bankaya yüksek fiyatla satmıştır.

Mistê Heso’nun tedavisi Hakim’in hayatını kurtardı

Diyarbakır’da görev yapan üst düzey bir Hakime yörede doktor olmadığı ilk müdahaleyi Mustafa Oktay yaptı ancak hakim bir türlü iyileşmeyince durumu telgrafla Ankara’ya bildirdiler. Ankara’dan gelen cevap ise hakimin Bağdat’a gönderilmesi oldu. Bunun üzerine hakim yörede Kelek olarak tabir edilen Şişme bota yatırılarak Bağdat’a gönderildi. Beraberinde de yardımcı olması için Mistê Heso’da gönderiliyor. Birkaç gün süren yolculuğun ardından Bağdat’a ulaştılar. Bağdat’taki doktor hasta olan hakime baktıktan sonra yetkili hakimi getirenlere soruyor bu hastayı kim tedavi etmiş diye. O anda yanlış müdahale ettiğini düşünen Oktay sesini çıkarmıyor. Ancak Bağdatlı doktor kim bu tedaviyi yaptıysa hakimin hayatta kalmasını sağladığını söylemesi üzerine Oktay tedaviyi kendisinin yaptığını söyledi. Bunun üzerine doktor Mustafa Oktay’ı tebrik ediyor. Tedavisinin ardından sağlığına kavuşan hakim Oktay ile birlikte Cizre’ye döndükten sonra kendisini ödüllendiriyor.

Hiç diş çektirmedi

110 yıllık yaşamı boyunca hiçbir dişini çektirmeyip sağlıklı bir yaşam süren Oktay, hastalandığında bile vücudu serumu reddetmiştir. Hekimlik mesleğinin hayatın her döneminde geçerli bir meslek olduğunu aile bireylerine aktarıp Tıp okumaları halinde bütün masrafların tarafınca karşılanacağını bildirmesine rağmen Oktay ailesinden hiç kimse kendisinin izinden gitmedi.

Torununun Torunu dedesinin izinden gitti. Meme Kanserinde büyük başarıları var

Cizre’nin ve Bölgenin damı değer doktoru Mistê Heso’nun izinden Torunu Edip Oktay’ın oğlu Özgür Oktay gitti. Özgür Oktay, Girişimsel Radyoloji Uzmanı Meme Kanseri Ve Triod Kanseri Üzerinde yapmış olduğu çalışmalarla Çin ve Avrupa’da ilk sıralarda yer alarak dedesi gibi adından söz ettirmeyi başardı.

110 Yaşında Hayata veda etti

Yaşamı boyunca sağlıklı bir yaşam süren Mustafa Oktay 110 yaşında hayatını kaybetmiştir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şırnak Haberleri