Medeni ülkelerde, kültür seviyesi yüksek ve hukukun tesis edildiği devletlerde en ufak bir insani tartışma ya da ticari anlaşmazlık hukuk normları üzerinden ya da karşılıklı insiyatif alınarak çözülmeye çalışılır.
Temel ilke, insanların bu anlaşmazlıklardan zarar görmeden çözüme odaklanmasıdır..
Ne yazık ki bölgemizde en ufak ailevi ya da ticari anlaşmazlıklar, ya hastane de yada mezarda bitiyor. İnsanlar tahammül ve istişare kültürünü neredeyse unuttu !
İki kişi arasında yaşanan sürtüşmeler sadece onlarla sınırlı kalmayıp ailesel, aşiretsel hatta mahalli reflekslerin de devreye girmesiyle toplumsal bir huzursuzluğa neden olmaktadır. Sulh, adalet ve konuşma kültürünü içselleştiremeyen toplumlar cahil kalmaya mahkumdur. Anlaşmazlıkların doğurduğu refleksler tüm bir toplumu rahatsız etmekte ve kamuoyu nezdinde kendilerini de itibarsızlaştırmaktadır.
Toplumun ekonomik anlamda gelişimine yönelik üretim yapmak varken insanların enerjilerini bu tür sürtüşmelere vermesi kimsenin faydasına değildir.