“ KÜRT FREKANSI “ ERİVAN - BAĞDAT RADYOLARININ KÜRT KÜLTÜRÜNDEKİ TARİHİ ROLÜ

Aynı dönemlerde aşiret ve aile baskıları nedeniyle yaşadıkları topraklardan ayrılıp Bağdat’a gitmek zorunda kalan ilk Kürt kadın dengbejlerin tanınmasında ve seslerinin

Aynı dönemlerde aşiret ve aile baskıları nedeniyle yaşadıkları topraklardan ayrılıp Bağdat’a gitmek zorunda kalan ilk Kürt kadın dengbejlerin tanınmasında ve seslerinin geniş coğrafyalara ulaşmasında özellikle Bağdat ve Erîvan radyolarının payı büyüktür.

Bugünün genç kuşakları, özellikle popüler kültürün gölgesinde büyüyen Z kuşağı, belki de bu anlattıklarımızdan bir anlam çıkaramayabilir; onlara tüm bu dünya elbette yabancı gelebilir. Fakat eski kuşakların dengbej kültürüne aşina olan insanları için radyo ibresi, çoğu zaman iki durağa işaret ederdi: Erivan Radyosu ya da Bağdat Radyosu.

Bizler de çocukluğumuzda, babalarımızın divan sohbetlerinde, özellikle Erivan’ın ardından Bağdat radyosundan gelen dengbej klamlarının büyüsüne kapılarak büyüdük. Bugün hâlâ bu seslere yakınlık duyuyorsak, bu bağ kulaklarımızda çocukluktan kalma bir hatıradır.

1926 yılında kurulan Erivan Radyosu, 1960–1980 yılları arasında Türkiye’deki yasakları aşabilen nadir kapılardan biri olmuş; Kürt dili, müziği ve kültürünün yeşermesi için benzersiz bir alan açmıştır. Aram Tîgran, Xerabête Xaço, Efoyê Esed, Reşîde Baso, Egîde Tecîr, Naçoyê Cemal, Mecide Sîleman, Zadîne Şakir ve Egîde Cîmo gibi dönemin önde gelen dengbejleri bu radyonun çatısı altında kendi seslerini duyurma imkânı bulmuşlardır.

Bağdat merkezli Bağdat Radyosu da aynı şekilde Cizreli Mıhamed Arif Cizrawî ve Hêsen Cîzrawî kardeşleri, Têhsîn Taha’yı, Meryem Xan’ı, Îsa Bervarî’yi, Kavîs Axa’yı ve Nesrîn Şerwan’ı destekleyerek Kürt dilinin, kültürünün ve müzik geleneğinin yaşamasına değerli katkılar sunmuştur.

Bu nedenle birçok Kürt sanatçıyı dünyaya tanıtan, seslerinin uzak diyarlara taşınmasını sağlayan en büyük köprü, işte bu iki radyonun frekansları olmuştur. Ben bu frekansları “Kürd’ün Frekansı” olarak adlandırıyorum.

Özellikle Bakûr’dan sürgün edilen veya göç etmek zorunda kalan dengbejler — Mıhamed Arif Cizrawî, Nesrîn Şerwan Elmas Xan ve Hêsen Cîzrawî — sanatlarını bu radyolar aracılığıyla icra ederek seslerini halklarına ulaştırmışlardır.

Orta Doğu’nun geniş coğrafyalarına yayılan bu frekanslar, dili ve kültürü yasaklanmış bir halk için yalnızca haber ya da müzik sunmuyordu; aynı zamanda o halkın diliyle yükselen bir çığlık, biçilen yazgıya karşı bir itiraz, yok edilmek istenen bir kültürün sığınağı ve yaşam merkezine dönüşüyordu.

Bu radyolar sayesinde nice destan anlatıcısı, dengbej ve halk ozanı kültürlerini, hafızalarını ve müziklerini geniş halk kitlelerine ulaştırmayı başardı. Bir kültürün şekillenmesinde, hafızalarda yer etmesinde ve geleceğe taşınmasında bu tarihî radyoların sunduğu imkânlar belirleyici bir rol oynadı.

Erkan Özkalay – 03.12.2025
Kaynak: Meryem Xan – Hayatı, Sanatı ve Şarkıları (Hurşit Baran Mendeş)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri