Uzman Doktor Ecenur Yağcı, "Kız Çocuklarının Sağlığı Toplumun Geleceğidir"

Cizre İlçe Sağlık Müdürlüğünde görevli Uzman Dr. Ecenur Yağcı, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nün önemine dikkat çekerek, kız çocuklarının maruz kaldığı eşitsizliğin giderilmesi ve yaşam koşullarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

Cizre İlçe Sağlık Müdürlüğünde görevli Uzman Dr. Ecenur Yağcı, 11 Ekim 2025 Dünya Kız Çocukları Gününün bir farkındalık günü değil; aynı zamanda kız çocuklarının maruz kaldığı eşitsizlikleri görünür kılmak ve onlara hak ettikleri yaşam koşullarını sağlama yönünde sorumluluk alma çağrısında bulundu.

Her yıl 11 Ekim’in tüm dünyada “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak kutlandığına vurgu yapan Cizre İlçe Sağlık Müdürlüğü Çocuk, Ergen, Kadın ve Üreme Sağlığı (ÇEKÜS) Birimi Sorumlusu Uzman Dr. Ecenur Yağcı, kız çocuklarının sadece eğitim ve sosyal haklar açısından değil, aynı zamanda fiziksel ve ruhsal sağlık açısından da karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek, bu alandaki eşitsizliklerin acilen giderilmesi çağrısında bulundu.

Kız çocuklarının neden ayrı ele alınması gerektiğine değinen Yağcı, “Çünkü dünya genelinde ve ülkemizde eğitime erişemeyen çocukların büyük kısmı kız çocuğudur. Çünkü çocuk yaşta evliliklerin neredeyse tamamı kız çocuklarını hedef alır. Çünkü kız çocuklarının ve genç kızların sağlık ihtiyaçları (biyolojik ve sosyal sebeplerle) daha fazladır. Bu nedenlerle kız çocuklarını korumak, güçlendirmek ve desteklemek; sağlık, eğitim, adalet, aile ve sosyal hizmetler alanlarında çalışanlar başta olmak üzere, hepimizin sorumluluğudur. “dedi.

Farkında Olmak ve Yeniden Harekete Geçmek

Geçen yıl tam da bu günlerde Cizre’de “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü” kapsamında “Çocuklarımızı Şiddetten Nasıl Koruyacağız?” sempozyumu düzenlediklerini ifade eden Yağcı, Farklı mesleklerden değerli uzmanlarla bir araya gelerek, Hep birlikte çocuklara yönelik şiddetle mücadele edeceğimize ve kız çocuklarını ayrımcılıktan korumak için çalışacağımıza söz vererek önemli notlar aldıklarını söyledi.

“Çocuklarımızı Şiddetten Nasıl Koruyacağız?” sempozyumunda alınan o önemli notlar

Her çocuğun doğuştan yaşama, sağlık hizmeti alma, kayıtlanma ve korunma hakkı vardır. Bu haklar Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altındadır. Fakat hakların kâğıt üzerinde yazılı olması değil, günlük yaşamda uygulanması önemlidir.

Kız çocuklarının eğitim hakkı korunmadığında yalnız birey değil, aile ve toplum da kayıplar yaşar. Eğitime devam eden bir kız çocuğu daha sağlıklı, daha güçlü, daha özgüvenli bir geleceğe sahip olur; çocuk yaşta evliliklerin ve istismarın önüne geçmenin en etkili yolu okulda kalmalarını sağlamaktır.

Çocuk yaşta evlilikler, bir “aile kararı” değil; açık bir hak ihlali ve sağlık tehdididir. 15 yaşındaki bir kız çocuğunun gebelik nedeniyle ölme riski 20 yaşına göre 5 kat daha fazladır. Erken evlilik; eğitimden kopma, sosyal izolasyon, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek, doğum komplikasyonları ve psikolojik travmaların başlıca nedenidir.

Çocuk ihmali ve istismarı yalnızca cinsel şiddet anlamına gelmez. En sık rastlanan ihmal biçimi duygusal istismardır: çocuğu yok saymak, değer vermemek, dinlememek, utandırmak, azarlamak… Fiziksel cezalar halen “terbiye yöntemi” zannedilmekte; oysa şiddet asla eğitim aracı değildir.

Her şüphe bildirilmeli, her ihlal kayda geçmelidir. Öğretmenler, sağlık çalışanları, muhtarlar ve aile bireyleri şüphelendikleri anda harekete geçmekle yükümlüdür. Kanıt toplamak, suçlayıcı olmak değil; bildirim yapmak bizim sorumluluğumuzdur.

Çocukların okul öncesi çağda “şiddetten korunma” eğitimi alması, bu eğitimi çocuk gelişimi uzmanı gibi alanında yetkin personellerin gerçekleştirmesi, bunun için de ilgili personelin kurumlara/kuruluşlara istihdam edilmesi önem taşımaktadır. Çünkü ne yazık ki çocukların şiddetten korunması amacıyla bazen ebeveynlerin/bakım verenlerin eğitilmesi yeterli olmamakta; çocuklara şiddeti uygulayan kişi/kişiler, çocuğun ailesi veya yakın çevresi olabilmektedir.

Adalet süreci çocuk dostu yürütülmektedir ve yürütülmeye devam edilmelidir. İfade odaları, psikolog desteği ve “tek seferde dinleme” prensibi kullanılmadığında çocuk bir kez daha travmaya uğrar. Bu nedenle Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) hayati önemdedir.

Bu ilkeler sadece sempozyum çıktıları değil; kız çocuklarının hayatını değiştirebilecek temel koruma stratejileridir.

Sempozyumun ardından değerlendirme yaptık ve harekete geçtik, çocuk yaşta evliliklerin zararlarını ilçe halkımıza anlatmaya ve sağlık eğitimlerimizde kız çocuklarının haklarını savunmaya devam ettik. Uluslararası sağlık konferanslarında bahsi geçen “Kimse geride bırakılmamalı” mottosuyla harekete geçtik ve sağlık eğitimlerimizi kapsayıcı bir şekilde sürdürdük. Elbette kız çocuklarını korumak, güçlendirmek ve desteklemek için atılan her adımda ve gerçekleştirilen her uygulamada süreklilik sağlanmalıdır. Konunun gündemde tutulması, farkındalık oluşturma açısından önceliklidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şırnak Haberleri