Hal yasası tartışmalarına dair dikkat çekici açıklamalarda bulunan Anahtar Parti Şırnak İl Başkanı Osman Tatar, “Vatandaşlarımız, tarla ile pazar ya da market fiyatı arasındaki uçurumun kapanmasını bekliyor. Meyve ve sebze; üreticiden çıkar, şehir hallerinden geçer, pazara ve markete ulaşır. Bu süreçte fiyat her adımda katlanır. ”dedi.
Hal kapsamı dışında kalan birçok temel gıdayı sıralayan Tatar, “Buğday, arpa, mısır, yağlık ayçiçeği, pirinç, yem bitkileri, bal, süt, peynir, tereyağı… Bunlar halden geçmez. Peki üreticiden tüketiciye gelene kadar hangi yollardan geçiyor? Çiftçi kaça satıyor, biz kaça yiyoruz, biliyor muyuz?”. “Çiftçiden 13 TL’ye alınan süt, sanayide 17,15 TL maliyetle işleniyor. Kaşar peyniri, klasik peynir 220 TL’ye tüketmemiz gerekirken 300 TL’ye satılıyor. 95 TL olması gereken kültür peynir, 160 TL’ye raflara çıkıyor.”
Hal yasasının sınırlı bir etki yapabileceğini vurgu yapan Tatar, “Hal yasası tüketici lehine düzenlense bile sadece meyve ve sebze fiyatlarını sınırlı ölçüde etkileyebilir. Ancak süt, buğday, ayçiçeği, mısır gibi hal kapsamı dışında kalan ürünlerde fiyat farkları devam eder.” Tatar, bu ürünlerin fiyatlarının nasıl belirlendiğini şöyle açıkladı:
“Ürün borsaları üzerinden belirleniyor, stokçuluk ve spekülasyonla şişiriliyor, döviz hareketleri veya ithalat politikaları bahane edilerek artırılıyor.”
“Üretici zarar ederken aracı ve sanayici kat kat kazanıyor. Geçen yıl tüccar, çiftçiden buğdayı 7 TL’ye aldı, 11 TL’den üretime girdi. Çiftçi zarar ederken ekmek pahalandı. Ayçiçeği düşük fiyata alınır, stoklanır, döviz veya yurtdışı fiyat artışı bahane edilerek yağ fiyatı şişirilir. Arpa spekülasyonla yem fiyatını artırır, et fiyatı yükselir. Mısırda ya spekülasyon olur ya da ithalat vergisi sıfırlanır. İthalatçı kazanır, üretici batar.”
Tatar, çözümün yalnızca hal yasasına bel bağlamak olmadığını ifade etti: “Sadece hal yasasına bel bağlamak yetmez. Meyve sebze gibi, tüm tarım ve hayvancılık üretiminde Birlikte Üretim Modeli hayata geçirilmelidir. Devlet, kooperatifler aracılığıyla üreticiyle ortak olacak. Kooperatifler, merkez birlik çatısı altında fiyatları denetleyecek. Böylece tüketici, hal yasasından beklediğinin de ötesinde kazanç sağlayacak; çiftçi ise daha çok bereket görecek.”
Hal yasasının tek başına çözüm olmadığının altını çizen Tatar, Üretim, planlama, takip, AR-GE ve girdi maliyetlerini düşüren verimlilik artışıyla büyür. Birlikte Üretim Modeli ile üretim artar, istihdam artar. Maliyetler düşer, kalite yükselir. Zararlı tarım ilaçları azalır, daha sağlıklı besleniriz. Çocuklarımız proteine ulaşır, zihinsel gelişimleri artar. Sağlık harcamaları düşer, toplumun yaşam kalitesi yükselir. Devlet tüm tarımsal girdileri çiftçisine verecek, çiftçi kredi ve faiz sarmalına girmeyecek ve çifti borcunu mahsulüyle ödeyecek, çiftçi bankacılara, tefecilere ve aracılara mahkum olmayacak.”