Silopi`de, Osmanlı`nın `Zimem` Geleneği Yaşatılıyor
Şırnak`ın Silopi ilçesinde iş insanları, Osmanlı döneminden `zimem` geleneğini uygulayarak, fırın ve bakkallara ait veresiye defterlerindeki 14 bin liralık borcu ödedi.
Silopi`de, Osmanlı döneminde uygulanan, zenginlerin esnaftan veresiye defterini alarak, ihtiyaç sahiplerinin borcunu ödemesi olarak bilinen `zimem` geleneği yaşatılıyor. Ramazan dolayısıyla Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Şırnak İl Başkanı Yusuf Bilin ve beraberindeki dernek üyeleri, Konutlar, Nuh ve Başak mahallelerindeki 3 bakkal ile Yenişehir Mahallesi`ndeki fırına rastgele girerek, veresiye defterlerindeki toplam 14 bin liralık borcu ödedi. Girdikleri iş yerlerinde veresiye defterlerindeki borçların hesaplanmasının ardından bu defteri alan iş insanları, hem işletmecileri hem de mahalleliyi sevindirdi.
MÜSİAD Şırnak İl Başkanı Bilin, ihtiyaç sahiplerine destek olmak için böyle bir girişimde bulunduklarını belirterek, "Rastgele girdiğimiz iş yerinde borç defterlerini kapatıyoruz. Defterlerde 1 yıldan fazladır borcunu ödemeyen mahalle sakinleri vardı. Onların borçlarını Allah`ın izni ile kapatıyoruz" dedi.
Başak Mahallesi`nde bakkal işleten Gülşah Murtoğan da mahallede borcunu ödeyemeyen birçok müşterisinin olduğunu dile getirerek, borçları kapatan iş insanlarına teşekkür etti.
ZİMEM DEFTERİ
Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur. Zimmet burada borç demektir. Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demektir.
Osmanlı zenginleri, borçlarını ödeyemeyenlere yardımcı olurlardı. Bir de kendi isimlerinin bilinmemesini, gizli yapılmasını isterlerdi. Veremeyenleri tespit edip borçlarını öderlerdi. Durumu iyi olmayan fakirlerin de borçlarını öderlerdi. Eğer borcunu ödeyemeyen bulamazlarsa, borç defterini açıp rastgele bazılarının borçlarını öderlerdi. Bu olay, zimem defteri diye şöhret bulmuştur.
Osmanlı’nın sadaka taşları da meşhurdur. Fakirler ihtiyacı kadar oradan para alırlardı. Böylece fakir zengine minnettar kalmazdı.
Osmanlı, kışın kurtların aç kalıp köye, kente saldırmaması için dağ başlarına ölmüş hayvan eti bırakırdı. Osmanlı insanları aç bırakmadığı gibi hayvanları da aç bırakmazdı.
Osmanlı devletinde çeşitli ırklardan insanlar olduğu halde ırkçılık diye bir şey yoktu.
Bazı ülkeler, birçok işte Osmanlıyı örnek almıştır. Bir milletin iyi işlerini örnek almak hiçbir ülkeye zarar vermez, aksine çok yararı olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.