Bakan Bolat: ‘‘Bu yılı 1,5 trilyon doların üzerinde bir milli gelirle tamamlamayı hedefliyoruz’’
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yıl Açılış Töreni’ne katıldı. Üniversitenin Avcılar Yerleşkesi’nde düzenlenen törende, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ve Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli de hazır bulundu. Törende konuşan Bakan Bolat, eğitim ve yükseköğretim alanında yapılan yatırımlar, Türkiye’nin uluslararası öğrenci potansiyeli ve Filistin’e yönelik insani yardımlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Bakan Bolat, eğitime ayrılan payın ilk, orta, lise ve yükseköğretim dâhil olmak üzere 2,9 trilyon lira olduğunu belirterek, "Bu rakam toplam bütçenin yüzde 15,4’üne denk geliyor. Son 20 yıldır bu oran istikrarlı biçimde yüzde 15-16 civarında seyretmektedir" dedi.
Bolat, konuşmasının devamında sağlık alanına ayrılan bütçeye de değindi. Eğitimin yanı sıra sağlık hizmetlerinde de Türkiye’nin dünyada örnek gösterilen bir konuma geldiğini vurguladı. Sağlık harcamaları için 3,3 trilyon lira kaynak ayrıldığını belirten Bolat, "Bu rakam, Sosyal Güvenlik Kurumu, üniversite hastaneleri, devlet ve şehir hastanelerinin harcamalarını da kapsıyor. Toplam bütçenin yüzde 17,5’ine denk gelen bu payla birlikte, bütçemizin yüzde 33’ü eğitim ve sağlık politikalarına ayrılmış durumda." ifadelerini kullandı.
‘‘Uluslararası öğrenci sayısı bugün 375 bine ulaştı’’
Eğitim ve sağlık alanlarında yapılan yatırımların karşılığının alındığını belirten Bolat, "Türkiye, uluslararası eğitimde bir merkez hâline gelmiştir. 2002 yılında 5 bin civarında olan uluslararası öğrenci sayısı bugün 375 bine yaklaşmıştır. Bu öğrenciler ülkemize yılda 3 milyar dolarlık ekonomik katkı sağlamaktadır. Ancak en önemli kazanım, bu gençlerin Türkiye’de aldıkları eğitimle Türkiye sevdalısı bireyler hâline gelmeleridir. Aralarında büyükelçi, politikacı, iş insanı, bürokrat, doktor, mühendis, hatta geleceğin başbakan ve bakanları olacak kişiler bulunmaktadır. Bu durum Türkiye’nin dünyadaki itibarına büyük katkı sağlamaktadır" diye konuştu.
Türkiye’nin uluslararası öğrenci kabulünde dünyada ilk 10 arasında bulunduğunu ifade eden Bakan Bolat, "Bu durum ülkemizin eğitim alanında bir cazibe merkezi olduğunu göstermektedir. Üniversite sayımız 2002’de 76 iken bugün 208’e yükselmiştir. Bunların 79’u vakıf, 129’u devlet üniversitesidir. Her ilimizde bir üniversitemiz bulunmaktadır. Akademik kadro sayısı da son 20 yılda yaklaşık dört kat artmıştır" şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, bu yıl Gelişim Üniversitesinde düzenlenen ilk dersin konusunun "Gazze ve İsrail soykırımı" olduğunu belirtti. Osmanlı Devleti’nin Filistin’de hüküm sürdüğü dönem ve sonrasında yaşananlara ilişkin bilgiler paylaşan Bolat, Filistin’in tarihi süreçlerinden bahsetti.
Bolat, 1993 Oslo Barış Anlaşması’yla Ramallah’ta hükümet merkezi bulunan bir Filistin devletinin ortaya çıktığını ve bu devletin Türkiye’nin de katkılarıyla 150’nin üzerinde ülke tarafından resmen tanındığını ifade etti. Ancak her ülkenin orada büyükelçiliği bulunmadığını belirten Bolat, Türkiye’nin tarihsel sorumluluk bilinciyle, Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin topraklarındaki kutsal mekanlar ile Filistin halkı için büyük çabalar gösterdiğini, bu çabaların ve himayenin sürdürüleceğini söyledi.
Küresel ticaretteki gelişmelerden de bahseden Ömer Bolat, küresel ticarette korumacılık ve belirsizliğin son yıllarda ciddi şekilde arttığını belirtti. Bolat, "Ülkeler arasında zaman zaman görünmez, bazen de açıkça yürütülen büyük ticaret savaşları yaşanıyor. Bu durum dünya ekonomisinin büyümesini olumsuz etkiliyor" dedi.
Bolat, 1990’lı ve 2000’li yıllarda dünya ekonomisinin ortalama yüzde 4-5 oranında büyüme gösterdiğini, bu dönemde küresel ticaretin büyümenin lokomotifi olduğunu ifade ederek, "Dünya ticareti her yıl ortalama yüzde 6-7 oranında artabiliyordu. Ancak ABD’nin ortalama yüzde 3 olan gümrük vergisi oranı yüzde 16,5’a yükseldi ve bu durum küresel ticarette büyük bir sarsıntı oluşturdu" değerlendirmesinde bulundu.
‘‘Bu yılı 1,5 trilyon doların üzerinde bir milli gelirle tamamlamayı hedefliyoruz’’
Türkiye’nin bu küresel belirsizlik ortamında dahi istikrarlı bir büyüme gösterdiğini vurgulayan Bolat, "2002’de 238 milyar dolar olan nominal milli gelirimiz, 2023 sonunda 1 trilyon 358 milyar dolara, 2024 Temmuz itibarıyla ise 1 trilyon 474 milyar dolara yükseldi. Bu yılı 1,5 trilyon doların üzerinde bir milli gelirle tamamlamayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Mütevelli Heyeti Başkanı Gayretli: "Üniversitemiz, dünyada olmayan yeniliklerle hayallerini hep büyük tutan bir üniversite"
İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli ise üniversitenin kuruluş hikayesinin bir hayalle başladığını belirterek, "İstanbul Gelişim Üniversitesi, liseli bir öğrencinin hayaliyle başlayan bir serüvenin ürünüdür. Vatanına, istikbaline, bayrağına ve Kur’an’ına sahip çıkan nesiller yetiştirme idealleriyle hareket eden bir üniversiteyiz. Bu doğrultuda hem akademisyen camiasında hem de öğrenci camiasında Türkiye’de ilk üçte yer alıyoruz. Ülkemize katma değer kazandıran ve geleceğimize rehberlik eden bir üniversite olarak yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Gayretli, 2012 yılında dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Var mı bir tane babayiğit? Yerli arabayı üretecek." sözlerinden ilham aldıklarını belirterek, "Bu haberi duyduğum akşam, ertesi sabah hocalarımı topladım ve ‘Bu babayiğit biz olmalıyız’ dedim. Sekiz ay gibi kısa bir sürede tamamen yüzde 100 elektrikli ve kinetik enerjiyle tekerlek döndükçe bataryasını dolduran bir araba üretmeyi başardık" ifadelerini kullandı.
Türkiye’de sıkça dile getirilen "Yapamazsın, edemezsin, beceremezsin" anlayışına karşı durduklarını vurgulayan Gayretli, "Biz üniversite olarak bu algıyı yıkmak için ne pahasına olursa olsun, kinetik enerjiyle bataryasını dolduran elektrikli bir araba ürettik. Çocukluğumuzda izlediğimiz Jetgiller’deki uçan arabayı hatırlarsınız; artık hedefimiz onu yapmak. Dünyada olmayan yeniliklerin peşindeyiz" dedi.
Gayretli, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin hayalleri büyük tutan, yenilikçi ve üretken bir vizyonla yoluna devam ettiğini vurgulayarak, "Üniversitemiz dünyada olmayan yeniliklere öncülük etmeyi hedefleyen bir kurum olarak büyümeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, üniversitenin 2008 yılında bir meslek yüksekokulu ile eğitim-öğretim faaliyetlerine başladığını, ancak 2025 yılı itibarıyla 39 bin öğrenciye ulaştıklarını belirtti. Şahin, bu öğrencilerden 11 bininin uluslararası öğrenci olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizin koyduğu uluslararasılaşma hedefine en fazla katkı sağlayan üniversiteyiz ve bu alanda Türkiye’de birinci sıradayız. 11 bin uluslararası öğrenci sayısının bu yıl kayıtların tamamlanmasıyla daha da artmasını bekliyoruz" dedi.
Rektör Şahin: "375 bin uluslararası öğrencinin 40’ta biri İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde"
Türkiye’de toplam 375 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu hatırlatan Şahin, "Bu öğrencilerin 40’ta biri İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde. Dolayısıyla hem ülkemizin hem de Yükseköğretim Kurulu’nun uluslararasılaşma hedeflerine eğitimde maksimum katkıyı sunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Üniversitenin mevcut yapısına da değinen Şahin, bünyelerinde iki meslek yüksekokulu, bir yüksekokul, bir lisansüstü enstitüsü ve yedi fakültenin bulunduğunu belirtti. Şahin, "Ön lisans programlarında 14 bin, lisans düzeyinde 24 bin, lisansüstü programlarda ise 2 bin 500 civarında öğrencimiz var. Bunların 300’ü doktora öğrencisi. 860 akademisyenimiz ve 550 civarında idari personelimizle ülkemizin eğitim yükünü omuzluyoruz" diye konuştu.
Eğitim kalitesinin yanı sıra araştırma ve geliştirme faaliyetlerine de önem verdiklerini belirten Şahin, "Teknoloji Transfer Ofisimiz aktif şekilde çalışıyor, Teknokent’te 30 firmamız faaliyet gösteriyor. Üniversite-sanayi iş birliği konusunda yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu başarılarımız ulusal ve uluslararası sıralama kuruluşları tarafından da ödüllendiriliyor" ifadelerini kullandı.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.