25 Nisan 2024

ŞIRNAK HABER

Haktan Yana Halkın Yanında

“SEYDA MELE MEHMET ECE’DEN RAMAZAN HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER…!” (1)

“SEYDA MELE MEHMET ECE’DEN RAMAZAN HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER…!” (1)
“Kur’an-ı Kerim, Hadis ve Fıkıh Kitaplarına Göre Ramazan-I Şerif”
On iki aylardan en mübarek ay, ayların sultanı, bereketli ve rahmetli ay Ramazan-ı Şerif’tir. Kur’an bu ayda nazil olmuştur.
Allah (C.C.) El Bakara suresinin 183. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz”. Oruç tutamayanlar için ise aynı surenin 184. ayetinde Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: “Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır”.
*
Resul-i Ekrem’e (S.A.V.) göre “Oruç tutan kimseye iki mutluluk vardır: Biri iftarını açtığı zamanki mutluluk, diğeri ise kıyamet günü Allah (C.C.) tarafından mükâfatlandırıldığı zamanki mutluluk olacaktır.” Başka bir hadiste “Cennet’te üzerinde Reyyan yazan bir kapı bulunmaktadır. O kapıdan ‘oruçlu kimseler bu kapıdan Cennet’e girsin’ diye seslenilecektir.”
Oruç tutmak, gıda almamanın yanı sıra, aynı zamanda kişinin dilini, kulağını, gözlerini, ellerini ve ayaklarını kötülüklerden muhafaza etmesini de gerektirmektedir. Buna göre kişi oruçlu olduğu sürece gözlerini harama bakmaktan, dilini kötü söz söylemekten, kulağını kötü söz işitmekten, ellerini harama sürmekten ve ayaklarını kötü yere gitmekten sakınmalıdır. Hucurat suresinin 11. ayetinde kötü söz söylemekle ilgili Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: “…Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” İsra suresinin 36. ayetinde göz, kulak ve kalp ile ilgili şöyle buyurulmuştur: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” Ramazan ayında olsun olmasın dilimize dikkat etmeliyiz. Bir hadis-i şerifte Allah’a (C.C.) ve ahiret gününe iman eden bir kimsenin ya iyi sözler söylemesi ya da sessiz kalması gerektiği ifade edilmiştir. Başka bir hadis-i şerifte bütün insanların günahlarının çoğunun dilinden (söylenen kötü sözlerden) olduğu belirtilmiştir. Bir diğer hadis-i şerifte kişinin diline çok dikkat etmesi gerektiği, eğer dilini kontrol etmezse zehirli bir yılan gibi sahibini sokacağı ifade edilmiştir. Başka bir hadisi şerifte Hz. Muhammed (S.A.V.) “Eğer bir kişi zinadan uzak durursa ve dilini de kötü sözlerden muhafaza ederse bu kişiye cennete girmesi için kefil olacağım” demiştir.
*
Bir atasözünde de “Söz gümüşse sükût altındır” denilerek bazı zamanlarda susmanın önemi vurgulanmıştır.
İnsanoğlu yanlış yapabilir, günah işleyebilir fakat bunların karşılığında tövbe etmelidir. Resul-i Ekrem (S.A.V.) bir hadisinde günde 70 seferden fazla istiğfar ve tövbe ettiğini söylemiştir. Başka bir hadisinde “Allah’a (C.C.) tövbe edin. Ben de günde 100 sefer istiğfar ve tövbe ediyorum” demiştir. Resul-i Ekrem (S.A.V.) bütün yaratılanlardan efdal olmasına rağmen bu kadar tövbe ettiğine göre biz günahkâr kulların Allah’a (C.C.) daha fazla tövbe etmesi gerekir.
İnsan bir kötülük işlediğinde aslında ilk önce kendine kötülük etmekte, kendine zulmetmektedir. Yapılan bir günahtan sonra da hemen Allah’ın (C.C.) affına sığınmak gerekmektedir: “Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah’ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah’tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.” (Ali İmran 135)
*
İnsan ne kadar günahkâr olursa da umutsuzluğa kapılmasın. Tüm her şeye rağmen Allah’ın (C.C.) affından umut kesmemek gerekir:
Zümer suresinin 53. ayetinde “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
*
Bir hadis-i şerifte Hz. Muhammed (S.A.V.) “Günahlarından tövbe eden günah işlememiş gibi sayılır” demiştir. Tövbe edildiği zaman öncelikle kişinin pişman olması, tövbe ettiği günahları bir daha işlememesi gerekir. Tövbe edildiği zaman büyük ve küçük günahlar, gizli-açık günahlar, bilinen-bilinmeyen bütün günahlara tövbe edilmesi gerekir. Eğer kul hakkı olursa gıybet, haset gibi durumlar var ise o takdirde helalleşmek gerekir. Eğer bir mal yenilmiş ise söz konusu malın geri verilmesi gerekir.
Bir hadis-i şerifte Hz. Muhammed (S.A.V.) “Bir günah işlediğiniz zaman karşısında bir hayır ya da sevap işleyin, bu hayır ya da sevap o günahı yok eder” demiştir.
Tabii ki şunu da unutmamak gerekir ki ‘ne de olsa Allah (C.C.) beni affeder, Allah (C.C.) mağfiret sahibidir’ deyip te yukarıdaki ayette de denildiği gibi günahta da ısrar etmemek gerekir. Allah (C.C.) bu konuda da şöyle uyarmaktadır:
“…Sakın şeytan, Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın!” (Lokmân, 33)
*
Kur’an-ı Kerim’i okumak Allah (C.C.) ile konuşmak gibidir. Dini kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Ramazan-ı Şerif’te Kur’an-ı Kerim’i okumanın sevabı kat be kat artar. Ramazan’da bir hatim getiren kişi, Kur’an-ı Kerim’deki harf sayısının (322564) on katı (3225640) sevap kazanır. Sadece Fatiha suresini bir kere okuyan ise, Fatiha suresindeki harf sayısının (117) on katı (1170) sevap kazanır. Fatiha suresi 2 defa nazil olmuştur. İlki namaz farz kılındığı zaman Mekke’de, ikincisi ise, kıble Kudüs iken, Medine’deki iki kıbleli camide Kâbe’nin kıble olması emredilince nazil olmuştur.
Benzer şekilde, İhlas suresini okuyan, harf sayısı olan 48’in on katı kadar (480) sevap kazanır. Hz. Muhammed’in (S.A.V.) hadislerine göre 3 kere İhlas suresi okumanın bütün Kur’an-ı Kerim’i hatim etmek kadar sevabı vardır.
Felak suresini okuyan harf sayısının (70) on katı kadar (700) sevap kazanır. Nas suresi okuyan harf sayısının (76) on katı kadar (760) sevap kazanır.
*
Teravih namazı camide kılınabildiği gibi evde de kılınabilir. Teravih namazı 8 rekât da kılınabildiği gibi 20 rekât olarak da kılınabilir. Teravih namazının esası 8 rekâttır. Ancak Hz. Ömer’in (R.A.) dediğine göre teravih 20 rekât olarak da kılınabilir.
Ramazan-ı Şerif’te sahura kalkmak sünnettir ve hadise göre bereketlidir. Hz. Muhammed (S.A.V.): “Bizim orucumuz ile gayri müslümlerin tuttuğu oruç arasındaki fark sahura kalkmak ve sahurda yemek yemektir.” buyurmuştur.
Sabah namazından önce kalkan kişi kendini teheccüd namazından mahrum etmemelidir.
Yılın 365 gün içerisindeki en efdal gece şüphesiz ki Kadir Gecesi’dir. Bunun dışında 365 gün içerisindeki en efdal gün ve gece Cuma’dır. Ramazan-ı Şerif’te Kadir Gecesi’ni ibadet ve zikirle geçirmek gerekir. Eğer insan Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse, bunun da bin ay kadar sevabı olup, bu da yaklaşık 83 yıl 3 aya denk gelmektedir. Annemiz Aişe (R.A) Hz. Muhammed’e (S.A.V.) sorar: “Ya Resul-i Ekrem! Biz Kadir Gecesi’nde ne dua edelim?” Resul-i Ekrem (S.A.V.): “Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, bizi affet!” cevabını vermiştir.
Eğer kişinin gücü, Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirmeye yetmezse, sabah ve yatsı namazını cemaatle kılsın çünkü bu durum, bütün geceyi ibadetle geçirmek gibi olur. İnsanın gücü varsa Kadir Gecesi’nde camiye gitmeli, şayet gidemez veya gitmez ise de aile üyeleriyle evde cemaatle namaz kılabilir.
Hicret’in ikinci yılında Ramazan-ı Şerif farz olduğunda, fitre de aynı yıl bayrama iki gün kala farz kılınmıştır. Namaz kılarken eksik veya fazla rekât kılındığı düşünüldüğünde sehiv secdesi namazın eksiğini tamamladığı gibi, fitre vermek de orucun ve kişinin eksiğini tamamlamaktadır. İftara dâhil olduğu için ‘fitre’ ismi verilmiştir. DEVAM EDECEK..
Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu
Mehmet ECE
Hz. Nuh (A.S.) Cami İmam Hatibi
(Emekli)

Bir yanıt yazın

Copyright © 2005 Şırnak Haber, Her hakkı saklıdır. | Newsphere by AF themes.