İran istihbaratının gözaltına aldığı Kürt aktivist hayatını kaybetti
İran istihbaratı tarafından gözaltın alınan Musa İsmaili isimli Kürt siyasi aktivist işkencede hayatını kaybetti.
İnsan hakları Örgütü Hengaw’ın bildirdiğine göre; 62 gündür İran İtlaat Teşkilatı (istihbaratı) tarafından gözaltına alınan Musa İsmaili’nin ailesini arayan Urmiye istihbarat yetkilileri oğullarının cenazesini adli tıp morgundan almaları söylendi. Hükümet merkezini ziyaret eden aileye oğullarının öldüğü söylendi, ancak cenazeyi aileye teslim edilmedi. Ayrıca aile ölen oğulları için taziye düzenlememeleri konusunda tehdit edildi.
Doğu Kürdistan’ın (Rojhılat) Piranşar kentinin Peswe köyü nüfusuna kayıtlı 35 yaşındaki Musa İsmail, iki ay önce istihbarat güçleri tarafından hiçbir adli belge gösterilmeden gözaltına alın ve arabasına el konuldu.
İsmaili ailesine yakın bir kaynağa göre; hükümet güçleri aileye Musa’nın durumuna ilişkin herhangi bir açıklama veya yargı sürecini göstermeksizin idam edildiğini söyledi. Ancak İsmaili’nin ailesi, gözaltında tutulduğu süre boyunca Musa’nın durumunu sürekli takip etti ve Musa’ya karşı herhangi bir yargılama veya yasal işlem yapılmadığına inanıyor.
Musa İsmaili’nin gözaltında olduğu sürece hiçbir mahkemeye katılmadı ve yargılanma sürecinden geçmedi. Yetkililere göre, İsmaili hakkında alınan idam kararı İslam Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi tarafından onaylandı ve ardından uygulandı.
Musa’nın hangi gerekçeyle gözaltına alındığı ve nasıl bir suçlamaya maruz kaldığına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı. Ailesi, onun hükümet güçleri tarafından işkence altında öldürüldüğüne inanıyor. Cenazesi uzun süre morgda muhafaza edilirken, ailesine nihayet bugün ölüm haberi verildi.
Devlet yetkilileri İsmaili’nin ailesini, herhangi bir bilginin yayınlanması ve haberin medyada yer alması durumunda, kendileri için ciddi sonuçları olacağı konusunda tehdit etti.
Musa İsmaili’nin gözaltına alınmasından ölümüne kadar ailesiyle hiç telefon görüşmesi yapmadığı kaydedildi. Ailesinin oğullarının akıbeti hakkında bilgi edinmek için çeşitli hükümet ve adli merkezlere aralıksız yaptıkları başvuruları ve çabaları hep sonuçsuz kaldı.