16 Aralık 2024

ŞIRNAK HABER

Haktan Yana Halkın Yanında

“20 KASIM 2019’da Vefat Eden”BABAMIN 3. Ölüm Yıl Dönümü Anısına.!”

“20 KASIM 2019’da Vefat Eden”BABAMIN 3. Ölüm Yıl Dönümü Anısına.!”
“Tüm Ölmüşlerimize Allah’tan Rahmet Diliyor-ölmüşlerimizin mekanları Cennet-i ala Olsun diyorum…”
Yoksa Gülüşlerin,
“” Ne kalır Geriye Baharımdan!…””
Bana bıraktığın, Çocuk gülüşlerimi saklıyorum hala Ne varsa orda var, varamadığım Senlerin doruklarında…
Büyütemediğim beni, bir solukta tüketti ansızın bir Kasım akşamı gidişin,
Ne fayda, yarın yok artık, yoksun..
Koca gövdende büyüttüğüm SENLİ HÜMANİST düşlerim de gidişinle bir daha yara sardı, ve şiirlerim öksüz kaldı yoksunluğunda be Babam…
Ve gidişinle
gülüşü solduruldu artık sana varılan tüm yollar.
Doğsa ne yazar hadımlaştırılan güneşlerin,
Açılsa ne yazar sensiz baharın karanfilleri,
Açsa ne fayda nergisler, papatyalar, yaseminler…
Yoksa “oğlum nasılsın” deyişlerindeki o en saf betimlemelerindeki mitolojik tılsımın yüreğime yansıması ey babam…!
**
Yoksun ya artık, ne kalır baharımdan…Ayrılık, yarımların acısını bırakır ömrümüzün herhangi bir vaktine. Yaşanılan acı sadece bir sözcüğün sıradanlığına sığdırılmıştır. Oysa o, soluk alıp verilen her dakikada saklıdır. Ayaz Bir Kasım deminde, gecenin karanlığı ile “baban öldü” acı haberi ile gelen sızı, göçmen kuşların kanadına takılan uzak diyarlara uzanan derin bir yara gibi kalır ya ve yazılmamış bir şiirin sancısı olur artık yürek..
Kuzeyden esen rüzgarın kokusu, sonsuz dokunuştur bu saten sonra ayrılık…
**
ahh dostlar, Giden biraz yaşanmışlık biraz da yaşanacak şeyler götürmüştür. Biraz kendi ömründen biraz da onun ömründendir götürdüğü. Oysa gözlerdeki ıssızlıkta bulunmuştur aranılan. Hiçbir yoksunluk, kıyılarına uğramadan yanaşılan bir limanadır acının derin hüznü ve asla yazımlanamayan o hüznü ile yaşanılan.
Onca kalabalığın içinde çırılçıplak bulunulan yalnızlıktır paylaştıkları “başın sağ olsun diye” dostların kalbime tesellileri, bir göz yaşı ile sulanıp büyütülen krizantem çiçeğine “kasvetli bir 2019 Kasım akşamında..”
**
ahh babam, Bir kuş kanadının çırpınışı kadar kısaymış meğersem yaşam bilemezdim…
. Her şey bir anda bitiverir, meğersem yokluğunda yüreğe kabul edildiği gibi, anlaşıldığı gibi değilmiş, sensizliği yaşamadan yürek .! Yokluğun ne acı meğersem, kabullenemedim hala sensizliği, rüyalarımı süsleyen bir gelincik tarlasında beliriverir o vakarlı bir o kadarda tatlı gülümsemelerindeki umut…!
**
Ve sanki, her evden çıkışımda köşede beni bekler gibi, oğlum, yenimi uyandın, neden bu kadar uyuyorsun diyen bir göz bekler gibi çıkıyorum evden. Ama ne kıyıda ne köşede kimseler yok, üstelik, sırf babam öyle desin diye bazen akşamı buluyor uykularım, ama ne çare ne kıyıda ne köşede ne beride ne ötede, yok oğlu yok…!
**
Bana uykularımı da uykusuzluklarımı da soran yok artık, ama biliyorum uykularımda düşlerimde onu gördüğümü, onu koca gövdesi ve hümanist insancıl sevgi dolu bakışlar ile oğlum iyimisin deyişlerine kurban olduğumun gülümsemesini hissedebiliyorum her çıktığımda evden, tatlı bir gülümseme ile onu görebiliyorum, çünkü biliyorum o ölmedi, yıldızlar başka bir kıyıda doğmak için batarlar bilirim…
**
…! Ama yine de biliyorum o içimizi de bir yerlerde DNA’sını taşıdığım o büyük ve koca yüreğin (namı diğer Heci Ebdulcelil’e Mala Melaye Soru)nun gururla onurla şeref duyarak, laik olmaya çalışan oğluyum..
Yaşamı boyunca, ne paşaya, ne ağaya, ne bege, ne zalime ne zulmedene asla boyun eğmeyen, kardeşleri dahil, akrabalarına, milletine, halkına en önemlisi koca yüreği ile herkese kol kanaat geren, ve Ötelere Giderken ansızın Birileri Gibi “TARİH OLARAK DEĞİL, “TARİH YAZARAK”, Koca Gövdesi İle Ölüme Bile Giden Yakışıklı Giden ve Tarihe “Adını Altın Harflerle Yazarak” Giden, Para’ya Pula Değil ” Zalimin değil yaşamı boyunca Mazlumun yanında yer alarak, Şerefe, Onura YATIRIM YAPAN” Yüz Yılda Bir Dünya’ya Gelip Bir Oğula Nasip Olan O Kahramanın Adamın OĞLUYUM Ben…..!
**
RUHUN ŞAD MEKANIN CENNET OLSUN BABAM….!
**
20 Kasım 2019 Akşamında yaşamını yitirip, aramızdan ayrılan Babam (Heci ABDULCELİL SANSUR) dahil olmakla beraber, tüm ölmüşlerimize Yüce Allahtan Rahmet diliyorum…
Tüm Ölmüşlerimizin Mekanları Cennet Olsun…
Bıraktığın mirası, Yani Erdem, Bilgelik ve insan sevgisi mirasını “Çocuklarıma” torunlarına aktarmak adına yaşayacağım…!
H.Abdulcelil’e Mala Melaye Soru Oğlu…
Dündar SANSUR..

Bir yanıt yazın

Copyright © 2005 Şırnak Haber, Her hakkı saklıdır. | Newsphere by AF themes.